Bazı Yahudilerin neredeyse 1 numaralı düşmanı oldum. Neyse ki ben sadece bazı Yahudilerin düşmanıyım, ama hepsinin değil. Bu bazıları (ben onlara Yahudi diyorum) her şeye ve kimseye rağmen doğruları yazdığım için benden hoşlanmadılar! Bu gerçeğimle çeşitli yalanları, hatta bazen yüzyıllardır başarıyla gerçek gibi sunulan yalanları ortaya çıkarıyorum!

Peki hangi yalanın gerçek gibi görünmesi en uzun sürer ve yalancılara büyük kazançlar sağlar? - Bu soruyu hiç düşündün mü? Bunu düşünün ve cevaplamaya çalışın.

Cevabını bilmiyor musun?

Peki o zaman sana şunu söyleyeyim: Tanrı hakkındaki yalanın gerçek gibi görünmesi en uzun zaman alır!

Üstelik şunu da söyleyeceğim, yüzyıllardır yaşıyoruz Yahudi kavramsal alanında! 1928'de, en zengin Yahudi Rothschild ailesinin kişisel biyografi yazarı Mark Eli Ravage bunu dürüstçe söyledi. Tam olarak şunları söyledi: "Tiyatrolarınızda ve sinemalarınızda ezici Yahudi hakimiyeti hakkında çok fazla gürültü yapıyorsunuz. Eğer öyleyse çok iyi. Peki ya BİZİM kontrolümüz altında olanlar? kiliseleriniz, okullarınız, yasalarınız, hükümetleriniz, düşünceleriniz ve düşündüğünüz kavramlar var. Genelde Yahudi kavramsal alanında var oluyorsunuz. Kendi gölgenden nasıl kurtulabilirsin?"(The Century Dergisi Ocak 1928 Cilt 115, Sayı 3 Sayfa 346-350).

Bize yani “Goyim”e ciddi bir suçlama yöneltildi değil mi?

Ve sonuçta, neredeyse bir yüzyıldır (!) Rusların hiçbiri bu ZORLUĞU kabul edemedi ve ona yeterince yanıt vermedi.

Rusları Marc Eli Ravage'ın söyledikleri üzerinde düşünmeye davet ediyorum. Bu yüzden yaşıyoruz Yahudi kavramsal alanı, bugün bile çok tembel olmayan herkesin çocuklarınızı Tanrı hakkındaki Yahudi masallarıyla kandırmasına izin veriyoruz. Holokost 6 milyon Yahudi ve diğer her türlü Yahudi icatları ve onlar, çocuklarımız, henüz ayrımcılığa sahip olmayan ve ebeveyn tarafımızda kötülüğe karşı direnç görmeyen, saf çocuksu bilinçleriyle her şeyi gerçek olarak kabul ediyorlar!

Bir düşünün, Leo Tolstoy bunu bir asırdan fazla zaman önce yazmıştı!

“Ne öğretiyoruz? Bunu düşünmek çok korkunç. Şimdi, on dokuzuncu yüzyılın sonunda, Tanrı'nın dünyayı altı günde yarattığını, sonra bir tufan yaptığını, tüm hayvanları oraya diktiğini, Eski Ahit'teki tüm saçmalıkları, iğrençlikleri ve ardından Mesih'in herkese şunu emrettiğini öğretiyoruz: suyla vaftiz etmek ya da kefaretin saçmalığına ve iğrençliğine inanmak, ki bu olmadan kurtulmanın imkansız olduğu ve sonra cennete uçtu ve orada, var olmayan cennette, Baba'nın sağında oturdu. . Biz buna alışkınız ama durum çok kötü. Taze, iyiliğe ve gerçeğe açık bir çocuk, dünyanın ne olduğunu, yasasının ne olduğunu sorar ve biz, ona bize aktarılan basit sevgi ve hakikat öğretisini açıklamak yerine, özenle kafasına her şeyi çekiçle vurmaya başlarız. Tanrı'ya atfedilen çeşitli korkunç saçmalıklar ve iğrençlikler. Sonuçta bu bir korku. Sonuçta bu dünyada bundan daha kötü bir suç yok ».
(L.N. Tolstoy. 22 ciltlik toplu eserler, cilt 11, dramatik eserler, “Ve ışık karanlıkta parlıyor”, Moskova, “Kurgu”, 1982).

Neyse ki, "6 milyon Yahudinin soykırımına ilişkin" Yahudi efsanesi, tüm Yahudi-Yahudi uluslararası karşılıklı sorumluluk sisteminin öfkeli direnişine rağmen, binlerce insanın çabalarıyla neredeyse açığa çıktı. Detaylar yazımda "Perm Yahudileri şokta: Bu her zaman onların yoluydu, ama şimdi birdenbire onların yolu olmadı!". Milyonlarca insanın olup bitenden haberdar olması için bugün bu bilginin mümkün olduğu kadar yaygınlaştırılması gerekiyor.

Rusya'nın zihinsel ve gerçek anlamda "Yahudi boyunduruğundan" kurtulmasındaki bir sonraki en önemli adımın, Tanrı hakkındaki Yahudi-Yahudi yalanının ifşa edilmesi olduğunu düşünüyorum. Bu yalanı açığa çıkarmanın, en büyük zehirli ekidna yılanının zehirli dişlerini sökmekle eş değer olacağına inanıyorum.

Er ya da geç böyle bir teşhir, tüm mevcut dünya düzeninde bir değişikliğe, tüm dünya politikalarında, tüm modern dünya felsefesinde ve başlangıçta inşa edildiği için doğaya ilişkin tüm modern bilimde bir değişikliğe yol açacaktır. Yanlış bir temel üzerine yirminci yüzyılın!

Nasıl bir yanlış temelden bahsettiğimi anlatayım, çünkü pek çok kişi bunu bilmiyor, hatta fikri bile yok.

Başlangıçta, eski Aryan zamanlarından beri, Evrenin felsefi fikri, makro ve mikro dünyasıyla doğanın, ile başlayan doğal bir sayı dizisi ile tanımlandığı anlayışı üzerine inşa edildi. 1 ve şuna benziyor: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10... Bu sayı dizisine matematikçiler tarafından "doğal" adı verildi (Latince'den doğal- doğa, doğum) tam da o zamanlar, eski zamanlarda bilgelerin açık ve net bir anlayışa sahip olmaları nedeniyle: "Büyük olan her şey küçükten, küçük olan her şey de en küçüğünden doğar" .

En küçüğü matematik dilinde “bir”dir. Yani İncillerde, eski zamanlarda en çok Mesih'in olduğuna dair kanıtlar var. en küçük parçacıklar Doğada parçacıkların sınırsız "Cennetin Krallığını", yani "Her yerde mevcut olan Tanrının Krallığını" oluşturduğu düşünülüyordu.

" cennet Krallığı Bir adamın alıp tarlasına ektiği hardal tohumu gibi. en azından tohumlar ama büyüyünce bütün tanelerden daha büyük olur ve bir ağaca dönüşür, böylece havadaki kuşlar uçar ve onun dallarına sığınır. Onlara başka bir benzetme anlattı: Cennetin Krallığı maya gibidir Kadın bunu aldı ve tamamen mayalanana kadar üç ölçek un koydu..."(Matta 13:31-33). Mesih'in hem "hardal tohumu" hem de "maya"dan söz etmesinin amacının, insana, mutlak olarak her şeyin temelinde en küçük ve zaten bölünmez olanın olduğu fikrini vermek olduğunu anlamak zor değildir.

Bu doğa görüşü yüzyıllardır mevcuttu ve ancak yirminci yüzyılın başında dramatik bir şekilde değişti!

Bilime giriş ile "fiziksel boşluk" Kelimenin tam anlamıyla “doğal boşluk”, “mutlak boşluk” anlamına gelen (“fiziksel boşluk”), makro ve mikrokozmosuyla doğa, artık sıfırdan (boşluktan) başlayan farklı bir matematiksel sayı dizisiyle tanımlanmaya başlandı: 0, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10... Bu serideki sıfır, kadim Evren modelinde, her şeyin başında duran, var olanların en küçüğü olan proto-parçacıklardan oluşan "Cennetin Krallığı"nın yerini alan "fiziksel boşluk" idi.

Yani, Mesih'in bahsettiği, parçacıklardan oluşan maddi "Tanrı'nın Krallığı" (tam olarak maddi!) "tüm tohumların en azı"öyleydi Kelimenin tam anlamıyla gizli"fiziksel boşluk" kavramının arkasında!

Yukarıdakileri bir çizimle göstermek istiyorum. "boyutların piramidi"“Gizli olan her şey açığa çıkar…” kitabımdan:

Buna en aktif katılım anlamların değiştirilmesi Daha sonra geniş çapta duyurulan patent fizikçisi Albert Einstein tarafından benimsendi.

Doğal bir Tanrı (gerçek Tanrı!) hakkındaki herhangi bir fikir, doğa bilimlerinden tamamen kaybolduğu için, üçlü enerjiyle (genel aydınlanma çağında bile) O'nun hakkında her türlü hikaye ve masal yazmaya devam etmek mümkün oldu! ). Bugüne kadar binlerce ilahiyatçının yaptığı da budur.

“99.6” radyo istasyonunun sunucusu Stanislav Belkovsky'nin bir radyo dinleyicisinin sorusuna verdiği yanıtı dinleyin: "Yahudiler Rus halkına nasıl yaşanacağını öğretmeyi ne zaman bırakacak?"

Bu S. Belkovsky'nin mantığını ve Rothschild ailesinin biyografi yazarı M.E. Ravage'ın mantığını tek kelimeyle nasıl karakterize edebiliriz? - Yahudi!

Çeşitli ilahiyatçılar tarafından Tanrı hakkında tonlarca her türden kitap zaten yazılmış olduğundan, benim gibi düşünen vatanseverlerimin, Tanrı hakkındaki yalanlardan her türlü faydayı elde edenleri açığa çıkarmaya başlamasını ve bunu efsanevi efsanelerde olduğu gibi yapmalarını öneriyorum. İsa bunu yaptı; önce yalancıları söyledikleri yalanlar konusunda mahkum etti, sonra da onları konuşturdu: "Bu şekilde kendi aleyhinize tanıklık ediyorsunuz..."(Mat. 23:31).

Ben de kendi adıma bunu yapmaya çalışacağım. Öncelikle soruya bilimsel temelli bir cevap vermeye çalışacağım: "Tanrı Kim?", çünkü benim için hiçbir ikilem yok: "Tanrı var mı, yok mu?" Tanrı kesinlikle var! Ancak O, hiç de büyük aldatmaca ustalarının dini literatürde tasvir ettiği gibi değildir.

Bu, Rusya'nın entelektüel açıdan en gelişmiş yurtseverleri için bilimsel araştırma ve mücadelenin en önemli yönüdür. Evet, bu son derece zor bir iş ve bir o kadar da zor bir mücadele, ancak eğer “Yahudi kavramsal alanı”nda yaşamayı bırakmak istiyorsak ve bir gün Rusya'yı ve bilincini özgürleştirmek istiyorsak, yalancılar kalabalığını yenmemiz gerekiyor. Milyonlarca insan “Yahudi boyunduruğundan” kurtuldu.

3 dakikalık çok açıklayıcı video: "Tanrı Kim?":

"Merhaba! Bu bir gazete "Komsomolskaya Pravda-Murmansk" Bu seni rahatsız ediyor! Gördük alarm kaydı Savcılığın internet sitesinde. Bunun sizinle ilgili olmadığını içtenlikle umuyoruz. Ve eğer seninle ilgiliyse, karara itiraz edecek misin? Yazar olarak çalışmalarınızla bağlantılı olarak size karşı bazı suçlamaların getirildiğini hatırladık. Bu kararın size yönelik olmamasını gerçekten umduğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz.”

"Komsomolskaya Pravda - Murmansk" gazetesi muhabirinin sorusuna şu cevabı verdim: "Sinyal için teşekkür ederiz! Günümüzde böyle bir şeyi ne yazık ki nefesini tutarak okumak gerekiyor. Üstelik aşırıcılığa karşı savaşanlarımız geçmişin derinliklerine inmeyi seviyorlar; 282. madde kapsamındaki zamanaşımının ortadan kalkmasından memnunlar. Rusya Federasyonu Ceza Kanunu'nun süresi yakın zamanda 2 yıldan 5'e çıkarıldı. Ve beş yıl içinde herkes, "yürekten" denilen bir makale veya yorum yazarak internette "karışıklık" yaşayabilir. yayın, aşırılıkçı bir makale nedeniyle yargılanan kişinin adını ve soyadını gizliyor, adının yalnızca ilk harfi veriliyor - A. Ve "kışkırtmasının" özü, tam olarak ne ifade edildiği hakkında tek bir kelime bile yok Bu belirsizlikten dolayı, Savcılığın internet sitesinde yayınlanan materyal "bana denenebilir"! Hatta ilk başta ben de düşündüm. Doğru, dizüstü bilgisayarım yok, masaüstü bilgisayar kullanıyorum..."

Ve bu olmalı, bugün beni dünyanın diğer ucunda, birçok hikayemin ana karakterlerinin yaşadığı İsrail'de hatırladılar - Yahudiler! Üstelik bir düşünün, Vladimir Putin'in antisemitizmine adanmış bir makalede benim adım geçiyordu!!!

Kremlin Yahudileri Putin'in Yahudi düşmanlığını "fark etmiyor"

Vladimir Putin'in Yahudi karşıtı açıklamasının üzerinden birkaç gün geçti ve Rusya Federasyonu'ndaki Yahudi örgütleri ve liderleri hâlâ böyleymiş gibi davranıyor. “özel bir şey olmadı”.

Bu, özellikle yayında belirtilmiştir. Kudüs Postası, bu konuyla ilgili makale - "Rusya'daki bazı Yahudiler neden Putin'in yorumunun Yahudi karşıtı olduğunu düşünmüyor?" - 13 Mart'ta yayınlandı.

“Çabad Haham Berl Lazar ve ona bağlı Rusya Yahudi Cemaatleri Federasyonu (FJC), sıklıkla Putin'i kayıtsız şartsız desteklemekle suçlanıyor. Çabad liderliğinin kendi rejimini onaylaması karşılığında, grubun Rusya'daki baskın Yahudi gücü haline gelmesine yardımcı oldu. Aslında Lazar'ın grubu bazen Yahudi karşıtlığının ifade edilmesine karşı çıkıyor - konu Putin'in partisi ve yetkilileri olduğunda da dahil", diye yazıyor makalenin yazarı Knaan Lifshitz ve şöyle devam ediyor:

Geçtiğimiz günlerde Borukh Gorin (FEOR'un basın sözcüsü) seçildi.

Ayrıca, Rusya Federasyonu'ndaki bir mahkeme tarafından hahamlardan birinin kitabının kara listeye alınmasını Litvanya'daki Holokost tarihinin çarpıtılmasıyla karşılaştırdı.

Gorin de eleştirdi Putin'in "açıkça yanlış" iddiası gibi Yahudiler ilk komünist hükümete hakim oldu - Sovyet baskısının acı hatıralarına sahip bir ülkede ciddi sonuçlar doğuracak bir açıklama."

Ancak bu kez hem Gorin hem de Moskova'daki Yahudi kuruluşunun diğer temsilcileri sessiz kalmayı tercih ediyor.

“Gorin'in, Putin'in (Yahudi karşıtı) sözlerine yönelik olumlu görüşü, Moskova'nın baş hahamı Pinchas Goldschmidt tarafından da paylaşılıyor. Kendisi Çabad liderliğine ait değil ve geçmişte Rusya'daki bu Hasidik grubun temsilcileriyle bile çatışmalar yaşadı. Ancak İsrailli yazar, Goldschmidt'in ayrıca Putin'in sözlerine yönelik yurtdışındaki eleştirilerin "dil bilimi" ile ilgili olduğunu da belirtti.

Bu yazıyı özetleyeyim:

Yahudiler korkuyor Rusya'daki kötü şöhretli “Yahudi karşıtlığının” tezahürlerinden (ya da korkuyormuş gibi yapın!)! Ruslar korkuyor Kelimenin tam anlamıyla Yahudileri eleştiren ve "ruhtan gelen bir çığlık" olarak yazılan herhangi bir yorum nedeniyle Rusya Federasyonu Ceza Kanunu'nun 282. Maddesi uyarınca herhangi bir zamanda parmaklıkların arkasına atılabileceklerini söyledi...

Tek bir şey beni sakinleştiriyor: İsrailli Yahudiler Putin'i Yahudi aleyhtarı olarak etiketlediyse, o zaman hâlâ korkmaya devam etme şansım var ama halkın yararına yazı ve eğitim faaliyetlerime devam etme şansım var.

Bu arada, İsrail medyasına göre Putin Yahudi aleyhtarı olduğu için ve aynı İsrail medyasına göre ben de Yahudi aleyhtarıyım diye, 18 Mart'ta ona oy vereceğim!

Bugün soru şu "Ruslar nedir?" Alexey Zagoskin internette sordu. İki yıl önce Rus gazeteci ve TV sunucusu Tina Kandelaki de benzer bir soruyu canlı yayında sormuştu. Bu birleşik yazımda bu tür sorular soran herkese anında cevap veriyorum, Ruslar veya Ruslar kimlerdir?.

KONT'ta yazılacak bir şey var Rusya'nın düşmanlarının "beşinci kolu", söylemek entrikalar hakkındaÖrneğin benim yaptığım gibi kötü şöhretli "ZHYDoff" bir seviye ve oldukça düşük (ortalama!) ve televizyonda milyonlarca insana aynı anda (!) nasıl olduğunu anlatmak ve göstermek tamamen farklı bir konu. bazı ahlaki canavarlar Rusya'dan ve Ruslardan nefret ediyor, - bu farklı bir seviye, katılıyorum!

Bu, belki de medyada şu ana kadar üzerinde hiçbir şey bulunmayan en yüksek seviyedir.

Ve Nikita Mikhalkov'un televizyon programlarından birinde tüm Rus düşmanı "ihtişamını" gösterebildiği şey için Alexey Andronov, yeni TV kanalı "Match-TV"nin spor yorumcusu, Tina Kandelaki, Rus gazeteci, TV sunucusu, Apostol medya şirketinin ortak sahibi, Matvey Ganapolsky, Rus ve Ukraynalı gazeteci, “Echo of Moskova” radyo istasyonunun sunucusu, Gürcü TV kanalı “PIK”, Kırım Tatar TV kanalı “ATR”, Ukraynalı “Radio Vesti” ve diğerleri, Nikita Mikhalkov'un 38. "Besogon" filmi Rus televizyonunda gösterimden kaldırıldı!

Bu ne anlama gelir?

Bu, her şeyden önce, Nikita Mikhalkov'un, hiç beklemeden, Rus televizyonunda bir "BEŞİNCİ KOLON" un varlığını ortaya çıkardığını gösteriyor; bu, öncelikle bunun GÜÇ olduğunu (bir şeyi yasaklayabilir) ve ikinci olarak, gösterdiğini gösteriyor. TV'de üyelerinin eleştirilmesine izin vermeyeceğini!

Tina Kandelaki: "Konuştuğumuzda her zaman şöyle bir his var içimde sanki bir Rus ülkesi olarak Rusya'dan bahsediyoruz! Ruslar elinizi kaldırın, burada kimsiniz? Burada neredesin? Uzun zamandır herkes tarafından kanıtlanmıştır ki Rus etnik grubu değişti ve Ruslardan oluşmuyor! Tıpkı Amerika'daki gibi çok uluslu!"

Bu göz alıcı aptal farkına varmadan hayalini kurduğu şeyi ve neyi başardığını ağzından kaçırdı Yahudi ortamı!

Onun çevresi tam da bunun hayalini kuruyor, Rusya'da Rus kalmasın diye!

İle devlet kuran insanlar Rusya'da değildi!

Bunu bir TV sunucusundan duymak, hatta tüm ülkeye söylemek ruha tükürmekten daha güçlüdür. Öyle görünüyor cadının Rus tabutları üzerindeki dansına!

- iyi dedin, kaltak!

Ve Hitler Almanyası'nın SSCB'ye hain saldırısı nedeniyle Büyük Vatanseverlik Savaşı'nın çıkması ve çok uluslu halkımızın korkunç kayıplara uğraması - yaklaşık 27 milyon insan, - bana bunu hatırlattın mı? Ve ne Ölenlerin çoğu Rus'tu- hiçbir şey gibi mi?

Bunu pek hatırlamıyoruz ama bunun yerine televizyon ekranlarından konuşuyoruz. Asla Gerçekleşmeyen "Altı Milyon Yahudinin Soykırımı"?! “Timsah gözyaşlarımızı” sadece Yahudiler için mi döküyoruz?

Bu "Tanrı'nın seçilmiş halkı", Annen!!! Bu yüzden?

Ve bize verdikleri son “Soğuk Savaş”ı ele alalım Amerikalı Yahudiler ile ittifak halinde Sovyet Yahudileri Bunun sonucunda SSCB çöktü mü?

Görünüşe göre SSCB Yahudilerin baskısı altında çöktü ama Rusya ortaya çıktı! Bir ülke adı başka bir ülkeyle değiştirildi! Korkutucu bir şey var mı? Bu doğru mu?

Hayır doğru değil! Gerçek şu ki, Soğuk Savaş sonuçta Rusya'yı, Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında SSCB'nin uğradığı insan kayıplarıyla karşılaştırılabilecek korkunç insan kayıplarına sürükledi!

Genel demografik tablo şu iki grafikte görülebilir:

Trendlere dikkat ederseniz, Büyük Vatanseverlik Savaşı'ndan 15 yıl sonra SSCB'nin nüfusu savaş öncesi rakama geri döndü. Ve Rusya Soğuk Savaş'ın sonuçlarından henüz kurtulamadı! Sadece 2 yıl önce Rusya'da doğum oranı ölüm oranını aştı!!!

Ve Rusların Rusya'da yaşarken yaşadığı böyle bir kabusun ardından TV sunucusu Tina Kandelaki'den haber alın: "Ruslar elinizi kaldırsın, burada kimsiniz? Burada neredesiniz?" açıkça şu şekilde algılanmaktadır: küfür!!!

Normal bir toplumda bu tür açıklamalardan sonra işsiz kalırsınız! Ve işte bu konuda konuşanlar için bir dönüş TV ahlaksızlığı Nikita Mikhalkov'a söyledi!

VGTRK yanıtı: "Besogon TV programının son bölümü aslında yayınlanmadı. Etik nedenlerden dolayı gösterilmedi. Holding kanalları, televizyon atölyesindeki meslektaşlarımızın düşmanca ve hatta daha da kötüsü olarak görebileceği materyallerin yayınlanmasına izin vermiyor. , saldırgan.

Yani "Besogon"un gerçek iblislere karşı güçsüz olduğu mu ortaya çıktı?

Mümkün değil! Nikita Mikhalkov bu şeytanları “Besogon” ile Rus televizyonunda ifşa etti!

Ve bu zaten Zafer!

Sonuçta “beşinci kol” dediğimiz görünmez, gizli düşmanla mücadele etmek ancak bu düşmanın kendisini tanımlamasıyla mümkündür.

Ve şimdi tam da böyle bir durum!

Ve gelince "Siz Ruslar Rusya'da neredesiniz?" Edebiyat klasiğimiz yazar Nikolai Gogol'ün "beşinci sütun"un tüm temsilcilerine şu sözlerini hatırlatmak isterim: “Ruslara tek bir çiftlik kalırsa Rusya yeniden doğacak” .

Ve şimdi bu notun internette yayınlanmasının üzerinden neredeyse 2 yıl geçti... Bu süre zarfında kesinlikle korkunç bilgiler yüzeye çıkmayı başardı:

“SSCB Devlet Planlama Komitesi'nin gizliliği kaldırılmış verilerine göre, Sovyetler Birliği'nin II. Dünya Savaşı'ndaki kayıpları şu şekildeydi: 41 milyon 979 bin ve daha önce düşünüldüğü gibi 27 milyon değil. Bu, Rusya Federasyonu'nun modern nüfusunun neredeyse üçte biri! .

Seni bilmiyorum okuyucu, ama ben şahsen 31 yıl yaşayacak kadar şanslı olduğum Devlet Duma milletvekili Nikolai Zemtsov tarafından açıklanan SSCB'nin yeni kayıp rakamı karşısında şok oldum.

Aynı zamanda, orada burada, bu arka plana karşı biri şu soruyu soruyor: "Rus nedir?"

Sonunda tam olarak cevaplayayım!

Rus - efsanevi Hiperborluların torunları

Kelimeler "Rus", "Ruslar"- sıfatlar, kelimeden türetilmiştir "Rus". A "Rus" - Araç "ışık" . Dolayısıyla ifade: "kahverengi örgüler"(sarışın örgüler) ve tanımı "Rus Slavları"(hafif Slavlar), 100-150 yıl önce kullanımdaydı. Bir kişiye uygulandığında, terim "Rus" hem ten rengine hem de saç rengine uygulanır...

Ve olmak sarışın veya Rusça- kesinlikle doğal sarışın veya mavi gözlü sarışın olmak anlamına gelmez.

"She Knows" internet sitesinden iki fotoğraf ve bir alıntı: "Doğuştan RUS olmanız veya bir güzellik salonunu ziyaret ettikten sonra RUS olmanız önemli değil. Her zaman ışıltılı ve parlak kalmanıza yardımcı olacağız. Genel olarak gerçek sarı saçlı bir kız!"

.

Ne demek "Doğuştan beri sarı saçlı olmak mı?" Bunu düşün!

Açıkçası bu şu anlama geliyor belirli bir genetiğe sahip olmak.

Genetiğe geldiğimizden beri bu mantıksal zincirdeki bir sonraki adım şu sorudur: Biz Ruslar kimden geldik? Damarlarımızda hangi atalarımızın kanı akıyor?

Cevap racology tarafından veriliyor: siyah tenli, siyah saçlı ve siyah gözlü insanlar - siyahlar - şüphesiz güneş radyasyonu seviyesinin en yüksek olduğu gezegenin ekvator bölgesinde doğmuşlardı ve antipodları beyaz tenli insanlardı. sarı saçlı ve açık gözlü, şüphesiz gezegenin güneş radyasyonu açısından fakir olan bölgesinde - Kuzey Kutbu'nda doğmuştur.

Modern kelime "Arktik"- Kuzey Kutup Dairesi çizgisinin (66°33′44″) ötesinde bulunan, yazın Kutup gününün ve kışın Kutup gecesinin olduğu, süresi yerin enlemine ve yakınlığa bağlı olan bir alan, bölge, bölge anlamına gelir gezegenin kutbuna. Kelimenin eski ve tam bir benzeri "Arktik" — Hiperborea.

Artık RUSLARIN ne tür bir insan, millet veya topluluk olduğunu anlamak için Rus Ortodoks Kilisesi'nin eski başkanının unvanına dikkat etmek yeterli. Bizans İmparatorluğu'nun (Doğu Roma) varlığından bu yana, bu rahip unvanı şu şekildedir: "Hiperborean ülkelerinin patriği"!

"Hyperborea Bizans'ın kuzeyindeki her şeydir" Patrik Kirill kısa süre önce kameraya şunu söyledi. https://youtu.be/AVtoIlMiKDM

Hyperborean ülkelerinin patriği.

Rus Ortodoks Kilisesi başkanının kamera karşısında böyle tanınması çok değerli! Bu demektir Rusya'nın devlet kuran halkı Ruslardır— o ünlü Hiperborluların torunları Binlerce yıl önce eski Yunanlıların, Mısırlıların ve diğer halkların bilim ve sanatlarını öğreten...

Dedikleri gibi, Patrik Kirill "A" dediyse, o zaman "B" de tanınmalıdır!

Açık gözler ve kahverengi saçlar, coğrafi bir işaret olduğu kadar ırksal bir işaret değildir!

Şimdi okuyucuyu anlamak için zoolojiden antropolojiye ve ırk araştırmalarına bir geziye davet ediyorum. Biz Kimiz.

Zooloji(eski Yunanca ζῷον - hayvan + λόγος - öğretim) - insanlar da dahil olmak üzere hayvanlar aleminin temsilcilerinin bilimi. Antropoloji(eski Yunanca'dan ἄνθρωπος - insan; λόγος - bilim) - insanın, onun kökeninin, gelişiminin, doğal (doğal) ve kültürel (yapay) ortamlardaki varlığının incelenmesiyle ilgili bir dizi bilimsel disiplin. Antropoloji, insanların farklı doğal ve coğrafi ortamlardaki gelişimleri sırasında tarihsel olarak gelişen fiziksel farklılıkları inceler. Irk çalışmaları- insan ırklarının incelenmesine ayrılan antropolojinin ana dallarından biri (modern ırkların sınıflandırılması sorunları, coğrafi dağılımları, oluşum tarihi vb.).

Günümüzde, görüntüleri bize ulaşan eski Romalılar, eski Yunanlılar (Helenler), Etrüskler, Celileliler... dediğimiz bu insanların ırk ve kabile kökenlerine göre kim olduğu konusunda tarihçiler arasında sürekli tartışmalar yaşanıyor. heykeller ve mozaik zemin resimleri şeklinde mi?

Günümüzün Rus güzellerine benzeyen, 3. yüzyıldan kalma bu makyajlı kadın portresine bakın. Antik Celile şehri Tzipori'nin ana cazibe merkezidir. Tarihçilere göre, eski Celile'nin nüfusu çoğunlukla Helenlerden (Yunanlılar) oluşuyordu ve az da olsa Suriyeli Aramiler de vardı...

Peki Helenler Yunanlı mı? Çoğu eski Celile'de yaşıyordu. Peki Yunanlı kadın bize portreden mi bakıyor?

Antik heykeltıraş için poz veren, modern Ruslara çok benzeyen bu insanlar kimdi?

Gerçekten öyleydi Yunanlılar?

Kendilerini aradıkları kesin olarak biliniyor Helenler modern Rusça'ya şu şekilde çevrilebilir: "tanrıların çocukları". "El" kökü bizim için İbranice "elohim" - tanrılar ve Arapça "Allah" - En Yüce kelimeden iyi bilinmektedir. Burada "hepsi" ve "ell" kökleri eşanlamlıdır. Bundan basit bir sonuç çıkıyor: kendi adını verme "Helenler" milliyet anlamına gelmiyordu, yalnızca sözde "eski Yunanlıların" dünya görüşünü yansıtıyordu: kendilerini "tanrıların çocukları" olarak görüyorlardı. Bunun gibi!

Bilim insanları bu konuda ne diyor?

Modern bilim, insan ırklarının kökenine ilişkin iki hipoteze dayanır: çok merkezli ve tek merkezli.

Tek merkezlilik açısından bakıldığında, neoantropların yerleşimi sürecinde dünyanın bir bölgesinden modern ırklar ortaya çıktı ve daha sonra gezegene yayıldı ve daha ilkel paleoantropların yerini aldı.

İlkel insanların yerleşiminin geleneksel versiyonu, insanın atasının Güneydoğu Afrika'dan geldiği konusunda ısrar ediyor. Ancak Sovyet bilim adamı Yakov Roginsky, Homo sapiens'in atalarının yaşam alanlarının Afrika kıtasının ötesine uzandığını öne sürerek tek merkezlilik kavramını genişletti.

Canberra'daki Avustralya Ulusal Üniversitesi'nden bilim adamlarının son araştırmaları, insanların ortak Afrika atası teorisine tamamen şüphe düşürdü.

Böylece, Yeni Güney Galler'deki Mungo Gölü yakınlarında bulunan, yaklaşık 60 bin yıllık eski fosilleşmiş bir iskelet üzerinde yapılan DNA testleri, Avustralya yerlilerinin Afrika hominidleriyle hiçbir ilişkisinin olmadığını gösterdi.

Avustralyalı bilim adamlarına göre ırkların çok bölgeli kökeni teorisi gerçeğe çok daha yakın."

Çok merkezlilik teorisine göre insanlık, çeşitli soy soylarının uzun ve bağımsız bir evriminin sonucudur.

Çokmerkezcilik, proto-ırkların temsilcilerinin kendi bölgelerinin sınırlarında geçmesini içerir ve bu da küçük veya orta ırkların ortaya çıkmasına yol açar: örneğin, Güney Sibirya (Kafkasoid ve Moğol ırklarının bir karışımı) veya Etiyopya (bir Caucasoid ve Negroid ırklarının karışımı).

Şimdi okuyucuyu “çokmerkezcilik” yönünde düşünmeye davet ediyorum. Ancak bu konuya alışılmadık bir açıdan yaklaşmayı öneriyorum - zoolojiden hareket ederek, insanlar dahil tüm hayvanların yaşamını inceleyerek.

Bir boz ayının bir Zenciye veya bir Moğol'a benzediğini düşünün, o zaman onun en yakın akrabası olan kutup ayısı bir Avrupalı ​​gibi olacaktır.

Zoolojinin bu yorumunda, boz ayının en azından Rusya Federasyonu içindeki dağılım alanına bakmak ilginçtir. İşte harita. Kahverengi gölgeli her şey boz ayının yaşam alanıdır.

İşte kutup ayısının dağılım alanı. Haklı olarak Kuzey Kutbu'nun hükümdarı olarak adlandırılıyor. Uzak Kuzey'in en zorlu koşullarında hayata mükemmel bir şekilde adapte olmuştur. Kırmızı noktalar kutup ayılarının “doğum hastanelerini” gösteriyor:

Böyle bir zoolojik karşılaştırma ve kutup ayısının böyle bir dağılım alanı ile, o sadece bir "Avrupalı" değil, aynı zamanda bir "Hiperborean" dır, çünkü ana yaşam alanı Arktik, Uzak Kuzey'dir.

Kürk mantosunun rengi (beyaz) karın rengine, güney akrabasının kürk mantosunun rengi (kahverengi) ise toprağın rengine uyarlanmıştır.

İnsanın kürk mantosu yoktur, pürüzsüz bir cildi vardır ama aynı zamanda farklı renk ve tonlarda da gelir. Ne için uyarlanmıştır?

Neden beyaz tenli insanlar var, siyah tenli insanlar var ve birkaç ara renk seçeneği var - sarı ve kırmızı tenli insanlar?

Bilim adamları, insan derisinin, kızılötesi aralıkta termal radyasyon, görünür aralıkta ışık radyasyonu ve görünür aralığın ötesinde ultraviyole radyasyon olarak değerlendirilebilecek güneş ışınımının yoğunluğuna adapte olduğunu söylüyor.

Enerji göstergeleri açısından en güçlü güneş radyasyonu ultraviyole radyasyondur.

Termal radyasyon ve görünür ışık dalga fenomeni olarak kabul edilebilirse, bu tür güneş radyasyonunun çeşitli nesneler üzerindeki etkisinden dolayı (fotoelektrik etki) ultraviyole daha çok mikro dolu taşlarının hareketine veya küçük mermi sürüsüne benzer. . Özel nitelikleri nedeniyle ultraviyole ışığın yalnızca bitkilerde meydana gelen fotosentezin ana itici gücü değil, aynı zamanda insan vücudunun deri altı tabakasındaki D vitamininin ana üreticisi olduğu ortaya çıktı. Bu D vitamini insan bağışıklığından sorumludur. Bu nedenle Doğa (ya da dilerseniz Tanrı), ekvator bölgesinde doğan insanların siyah olması gerektiğini ve Kuzey Kutbu'nda doğanların şeffaf bir cilde (şeffaf bir cilde) sahip olmasını - beyaz olmasını emretti.

İşte bilim adamlarının açıklaması:

“Örneğin derinin koyu pigmentasyonu, ekvator kuşağında yaşayan insanları ultraviyole ışınlarına aşırı maruz kalmaktan korur ve vücutlarının uzun oranları vücut yüzeyinin hacmine oranını artırarak sıcak koşullarda termoregülasyonu kolaylaştırır. alçak enlemlerde yaşayanlar, gezegenin kuzey bölgelerinin nüfusu ağırlıklı olarak açık ten ve saç rengine sahip, bu da onların deri yoluyla daha fazla güneş ışığı almasını ve vücudun D vitamini ihtiyacını karşılamasını sağlıyor." .

Durum insan gözünde de benzer!

Bugün en parlak gözler, ataları Uzak Kuzey'in yerlileri olan Hiperborlular olanlardır. Bu, tüm modern Slavların neredeyse% 65'idir.

Sırasıyla en koyu gözler, ilk ataları gezegenin ekvator bölgesine yakın doğmuş olanlardır.

"Göz rengi coğrafi kalıtıma işaret eder. Mavi gözlü insanlar en çok kuzey bölgelerde bulunur, kahverengi gözlü insanlar ılıman iklime sahip yerlerde, siyah gözlü insanlar ekvator bölgesinde yaşar. Mavi gözlü insanların çoğu Baltık'ta yaşar. İlginç gerçek: Estonya'da halkın neredeyse %99'u mavi gözlü.".

Bundan ne gibi bir sonuç soruluyor?

Şimdi dünya haritasına bakarsanız ve üzerinde Yunanistan'ı (Hellas) bulursanız, bugün neden Kuzey Kutbu'nun (Hyperborea) beyaz tenli ve açık gözlü sakinlerinin göçmen kuşlar gibi askeri yerlere uçmayı sevdiklerini anlayacaksınız. atalarının kültürel ihtişamı!

Ve şimdi antik Yunan tarihçisi Herodot'un eserlerine bakarsak, Herodot'un belli bir kuzey ülkesinden bahsettiğini görürüz. Hiperborea ve şunu vurguluyor "Yunanlılara bilim ve sanatı öğreten bilgelerin Hiperborluların ülkesinden geldikleri düşünülüyordu" . (Herodot. IV 13-15; Himer. Orat. XXV 5).

Ve bu "Hiperborlular ülkesinin" nerede olduğu, geç Helenistik gökbilimci, astrolog, matematikçi, tamirci, gözlükçü, müzik teorisyeni ve coğrafyacı Ptolemy'nin haritasına baktığımızda açıkça görülebilir. Astronomik gözlemler yaptığı Mısır'ın İskenderiye kentinde yaşadı ve çalıştı.

Ptolemy bu dünya haritasını MS 140 civarında çizdi: antik Hyperborea tam olarak Kuzey Kutbu'nda ve modern Rusya topraklarında bulunuyordu.

Bu harita doğrudan beyaz tenli ve mavi gözlü insanların atalarının evi olduğunu gösteriyor. Hiperborlular 60 ila 70 derece kuzey enlemleri arasında güneş ışınımından tamamen yoksun bir bölge vardı.

Bugün %100 kesinlikle Hyperborean genlerinin açık renkli gözleri olan (mavi olması gerekmeyen) istisnasız tüm insanlar tarafından taşındığını söyleyebiliriz. Ve bu, bugün gezegende yaşayan tüm Slavların en az yarısı! Üstelik açık göz rengi sadece “ırksal bir işaret” değil, aynı zamanda Slavların Arktik bölgesindeki ilk atasının (Hyperborea) kökenini gösteren coğrafi bir işarettir.

Gerçekte biz buyuz, Rus Slavları! Ve soyağacımız gerçekte budur. Ve tarihimizin çok kafa karıştırıcı olduğu gerçeği, birisinin onu gerçekten karıştırmak, aynı zamanda onu kesip tahrif etmek istemesi ve onu bir tür "İncil'de doğuştan gelen hak" elde etmek için tüm insanlığın gözünde aldatması nedeniyledir.

Yüzyıldan yüzyıla yalanların, devrimlerin ve savaşların yardımıyla gezegendeki "tüm ulusların kralları" olmaya ve uzun süre misyoner rolü oynayan Hiperborluların yerini almaya çabalayan insanlar kimlerdir? insanlar?

Bunların sözde Yahudiler ve onların efendileri olduğu biliniyor.

Bölüm 3:

Hiperborlular kendilerini ruhen ve doğuştan tanrıya benzetiyorlarsa, o zaman Yahudiler kavram olarak "Tanrı'nın seçilmişleri"ydi!

Hiperborlular kendilerini kelimenin tam anlamıyla tanrıya benzeyen insanlar olarak görüyorlardı, bu da tanrılarının görüntülerini kendilerinden heykel yapmalarının da kanıtladığı gibi!

Hyperborean tanrısı Apollon ve avcılık tanrıçası Diana (Artemis).

Ve işte "Tanrı'nın seçilmiş" Yahudileri tüm yüzyıllar boyunca neye benziyorlardı:

Vladimir Budantsev:

“Yahudilik tamamen milliyetçi bir dindir - ırkçı ve şovenist, Yahudileri her koşulda ve ne pahasına olursa olsun zafere hazırlayan, hatta Yahudi olmayanların ve tüm insanlığın Yahudiler tarafından tamamen yok edilmesine varan bir din.

Yahudilerin kendi topraklarında yaşamaya başlamasından kısa bir süre sonra, Yahudi olmayan tüm uluslarda Yahudi karşıtı duyguların ortaya çıkmasının gerçek nedenini açıklamanın zamanı geldi.

Bütün bunlar binlerce yıldır oldu ve oluyor ve her zaman aynı senaryoya göre oluyor. Yahudi olmayan ulusların ve Yahudilerin varoluş stratejisine dayanmaktadır: Yahudi olmayanlar belirli bir bölgede yaşıyor, kendi toplumlarını yaratıyor ve Yahudiler belirli uluslarda yaşıyor, yani. zaten başka halklar tarafından yaratılmış toplumların içine yerleşip onlardan geçinip onları yok ediyorlar.

Çarpıcı bir örnek, Rusya'daki 1917 devrimidir. Yahudiler iktidara geldiklerinde sadece eski seçkinlerin yerini alıp kontrolü kendi ellerine almadılar. Devrim öncesi Rus seçkinlerinin tamamının fiziksel yok edilmesine başladılar. İmparatorluk ailesi vuruldu, soylular öldürüldü, orta sınıf (kulaklar) yok edildi, Rus seçkinlerinin temsilcileri eyaletlerinden kovuldu ve diğer ülkelerde mültecilere dönüştürüldü. Onlar. bu, Yahudi halkının stratejisinin, Yahudi olmayan ulusların ulusal elitlerini yok edip onların yerini almayı amaçladığını çok açık bir şekilde göstermektedir.

Dikkatli bakın Yeltsin döneminde Rusya'nın liderliğinde kim vardı, Putin döneminde devletimizi gerçekte kim kontrol ediyordu, Ukrayna liderliğinde kim vardı, Rothschild klanının ABD ve Avrupa'daki tüm çıkarları için lobi yapan BM neden bu kadar kıskançtı? İsrail hariç dünyanın tüm ülkelerinde nükleer silahların yayılmasının önlenmesini kontrol ediyor. Bu soru, yani. Yahudiler ile Homo Sapiens arasındaki ilişki araştırmacılar için henüz işlenmemiş bir alanı temsil ediyor.

Diğer halklarla birlikte yaşamak ve kendi yerleşimlerini kuramamak, sahibiyle melezleşmemek, sahibinin dış taklidi, ancak asimilasyon değil, sahibinin manipülasyonu, iktidarı ele geçirmek için sistematik ısrarlı çalışma - tüm bunlar bize şu sonuca varmamızı sağlar: Homo Sapiens türleri evrimleşti tamamen farklı bir varoluş biçimi diğer uluslardan farklı ve Yahudiler ile diğer uluslar (Çinliler, Slavlar, siyahlar, Almanlar vb.) arasındaki büyük uçurum nedeniyle.

Bunları ayrı bir biyolojik türe ayırmak mantıklıdır" .

Tanrı'nın Ukrayna'nın seçilmiş Yahudileri.

Bir blogcudan yetişkinler için bilmece Iprit:

1 Adem bilmek geldi Havva, karısı; ve hamile kaldı ve doğurdu Caina ve şöyle dedi: Rabbimden bir adam kazandım.
2 Ve onun erkek kardeşini doğurdu, Habil. Ve Habil koyun çobanıydı, Kabil ise çiftçiydi.
3 Bir süre sonra Kabil toprağın ürünlerinden RAB'be bir sunu sundu.
4 Ve Habil ayrıca sürüsünün ilk doğanlarını ve yağlarını da getirdi. Ve Rab Habil'e ve armağanına baktı,
5 Ama Kabil'e ya da onun armağanına saygı duymadı. Kabil çok üzüldü ve yüzü düştü.
6 Ve Rab, Kayin'e, "Neden üzgünsün?" dedi. ve neden yüzün düştü?
7 İyilik yaparsan yüzünü kaldırmaz mısın? ve eğer iyilik yapmazsan, o zaman günah kapıdadır; o seni kendine çekiyor ama sen ona hükmediyorsun.
8 Ve Kabil, kardeşi Habil'le konuştu. Ve onlar sahadayken, Kabil, kardeşi Habil'e isyan etti ve onu öldürdü.
9 Ve Rab Kabil'e dedi: Kardeşin Habil nerede? Dedi ki: Bilmiyorum; Ben kardeşimin bekçisi miyim?
10 Ve dedi: Ne yaptın? kardeşinin kanının sesi topraktan Bana haykırıyor;
11 Ve şimdi kardeşinin kanını senin eline almak için ağzını açan toprak tarafından lanetlendin;
12 Toprağı işlediğinizde artık size güç veremez; Yeryüzünde sürgün ve gezgin olacaksın.
13 Ve Kabil Rab'be şöyle dedi: Cezam dayanılabileceğinden daha fazla;
14 İşte, şimdi beni yeryüzünden kovuyorsun ve ben senin varlığından saklanacağım ve yeryüzünde bir sürgün ve gezgin olacağım; ve benimle kim karşılaşırsa beni öldürecek.
15 Ve Rab ona şöyle dedi: Bunun için Kabil'i öldüren herkes yedi kat intikam alacaktır.. Ve Rab Kabil'e bir işaret yaptı: böylece onunla tanışan hiç kimse onu öldürmez...

Soru şu: Eğer İncil'deki anlatının mantığına göre o dönemde gezegende olsaydı Kabil'i kim öldürmüş olabilirdi? öyleydi yalnızca üç Yahudi: Adem, Havva ve Kabil'in kendisi?

Yahudi sitesinden açıklayıcı bilgiler: "Kenan ülkesi (İbranice), Rusça versiyonunda - Kenan, akhnaa kelimesinden - "yay", "teslimiyet" (Yüce Tanrı'ya). Bu temel çeviridedir. "Teknik olarak" - isim buydu Bu topraklarda yaşayan tüm kabilelerin en güçlü kabilesi". .

Nasıl oldu da tanrı benzeri Hiperborealıların dünya sahnesindeki konumu bir zamanlar sarsıldı ve Güneş altındaki yerleri İncil'deki "Tanrı tarafından seçilmiş" Yahudiler tarafından alındı?

Bu sorunun cevabı Yahudi mitinde gizlidir. Sodom Ve Gomorra. Yahudiler bu ikisinin sakinlerini İncil'de tasvir ettiler Kenan şehirleri(Hiperborluları okuyun) korkunç çapkınlar ve eşcinseller olarak, Tanrı'nın sözde o kadar kızdığı ve onları gökten gelen ateşle yok ettiği!

Üstelik gerçek tarihimizi “Yahudi masalları” üzerinden anlayabilmek için şunu bilmek önemlidir: Yahudi Tevrat'ına göre “Kutsal Yazıların Tanrısı” onları, Yahudileri, Tanrı'nın seçilmişleri yapmış ve onlara Yahudilere emretmiştir. Kenanlılardan arta kalanları bitirin(okuyun - Hiperborlular) böylece yeryüzünden tamamen kaybolsunlar!

Bu hikayenin ayrıntılarını iki ayrı makalede açıkladım:

Kural olarak, "İncil'deki insanlar" hakkında bir şey söylediğimde rakiplerim meydan okurcasına şunu söylüyor: Dünyada bu Yahudilerden kaç tane var? Peki Ruslar gibi güçlü bir halkı yenmeyi başarabildiler mi? Rusların zayıf olduğu ortaya çıktı?

Bu gibi durumlarda şunu söylüyorum: Merhemdeki tek bir sineğin bir fıçı balı yenmez bir ürüne dönüştürebilmesine şaşırmıyor musunuz?! Başka bir güzel örnek daha var - bakın pas ne kadar güçlü, demiri aşındırıyor! İnsanlar da öyle "Yaratılışın 8. günü""Yaratılışın 6. günü"ndeki insanları pas gibi yavaş yavaş yok edebilecek kapasitededir.

Artık, açıkçası, Yahudilerin antik çağda "Kenanlıların" şehirlerini birbiri ardına yok ettikleri ve modern tarihte bütün ülkeleri ve hatta imparatorlukları yok ettikleri imza tekniğini ortaya çıkarmanın zamanı geldi.

Yahudilerin bu imza tekniğine denir "Böl ve yönet".

Bu tabiri daha önce pek çok kişi duymuştur, ben de duydum ama ancak yakın zamanda anlayabildim ve tam olarak kavrayabildim.

Bunu neden daha önce çözemedim?

Çünkü çeşitli ansiklopedilerde yer alan şu bilgiler kafamı karıştırdı:

"Genel olarak kabul edilir ki Antik Roma'nın dış politikasının sloganı buydu ancak eski yazarlar arasında bu konuda hiçbir kanıt bulunamadı. Alman şair Heinrich Heine (12 Ocak 1842 tarihli Paris'ten mektup), bu sloganın yazarının Büyük İskender'in babası Makedon kralı (MÖ 359-336) Philip (MÖ 382-336) olduğuna inanıyordu.

Bu ifadeyi resmi olarak kullanan ilk hükümdarın, "Bölücü dökün regner" - "Hükümdarlığa böl" diyen Fransız kralı Louis XI (1423-1483) olduğuna inanılıyor.

Bu ifade, ironik bir şekilde şunları söyleyen Fransız iktisatçı ve filozof Pierre Joseph Proudhon (1809-1865) sayesinde yaygın olarak tanındı: “Böl ve impera, böl ve fethet, böl ve hüküm sürersin, böl ve zengin olursun; bölerseniz insanları aldatırsınız, akıllarını körleştirirsiniz ve adaletle alay edersiniz.”

Kaynağı ne olursa olsun anlamı açıklama gerektirmez. Daha küçük grupların birleşmesini önlemek amacıyla, daha büyük bir güç yoğunlaşmasını bireysel olarak daha az güce sahip olan gruplara bölerek güç kazanma ve sürdürme stratejisidir. İnsanlık tarihinde bu strateji, fethedilen ve boyunduruk altına alınan halklar üzerinde isyan etme korkusuyla (ırksal baskı) defalarca test edilmiştir."

Aslında (ve bu elbette hiçbir yerde yazmıyor, tahmin etmeniz gerekiyor), "böl ve yönet!" ilkesi. - ve Yahudilerin kendilerine yabancı medeniyetleri yok etmek için kullandıkları bir imza tekniği var.

İncil'deki rahipler kabilesinin - Eski Mısır'da eğitim görmüş, büyük J harfi olan Yahudiler - bu prensibi (tekniği) ilk olarak, sonunda Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) ve Batı Roma İmparatorluğu'na ayrılan antik Roma'ya karşı uygulamış olması mümkündür. Daha sonra "Alman Ulusunun Kutsal Roma İmparatorluğu"na dönüştürüldü.

"Roma İmparatorluğu (Latin Imperium Romanum, eski Yunanca Βασιλεία Ῥωμαίων), karakteristik özelliği otokratik bir hükümet biçimi ve Avrupa ve Akdeniz'deki büyük bölgesel mülkler olan antik Roma devletinin gelişiminde cumhuriyet sonrası bir aşamadır. Akdeniz kıyısındaki her şeye sahip olan tarihteki tek devlet Roma İmparatorluğu'nun varlığının kronolojik çerçevesi, ilk imparator Octavianus Augustus'un hükümdarlığından imparatorluğun bölünmesine kadar geçen süreyi kapsar. Batı ve Doğu'ya ve ardından Batı Roma İmparatorluğu'nun MÖ 27'den itibaren çöküşü. e. 476'ya. Merkezi Konstantinopolis olan Roma İmparatorluğu'nun doğu kısmı, 1453'e kadar 977 yıl daha varlığını sürdürdü.". .

O zaman nasıl yapıldığını ancak tahmin edebiliriz. Ancak Orta Çağ'da nasıl yapıldığını ve şimdi nasıl yapıldığını kesinlikle çok iyi biliyoruz.

Mağdur kişilerde öncelikle kötü niyetli kişiler aranır. Parayla, çeşitli menfaatlerle “besleniyorlar”, toplumun ahlaki açıdan sağlıklı çoğunluğunun ahlaki ilkelerine taban tabana zıt bir ideoloji onlara empoze ediliyor… Daha sonra özel psikotekniklerin yardımıyla muhalif aktivistlere dönüştürülüyorlar. kendi halkının ahlaki çekirdeğini aktif olarak yok eden... Nihayetinde ortaya çıkıyor ki, iki parçaya bölünmüş bir halkta, giderek daha fazla insanın kabullenmeye başladığı bir İç Savaş çıkıyor... Bundan sonra taraflardan birinin tam zaferine kadar iç savaşın ateşini sürdürmeye devam ediyor. Kazanan, kural olarak, İncil'deki Yahudilerin torunları tarafından kontrol edilen taraftır...

Lenin-Stalin sosyalizmi fikrinin filizlendiği “Marksizm”in kurucusunun iki hahamın torunu olduğunu herkese hatırlatayım. Karl Marx onun edebi takma adıdır. Ve gerçek tam adı. -Mordecai Marx Levy.

Yahudilerin bu "böl ve yönet" imza tekniğinin uygulanmasının en açık örneği, 1917 Rus İmparatorluğu'ndaki Ekim Devrimi ve ardından gelen 1918-1922 İç Savaşı'dır; bu sırada halk "kızıl" ve "kızıl" olarak bölünmüştür. "beyaz". Doğru, o zaman odak noktası Rusya'daki en gaddar insanlar değil, en fakirlerdi. Onlara Yahudi sosyalizminin Yahudi versiyonuyla ilgili tatlı fikir teklif edildi.

Bunun ne olduğu herkesçe malum... Rus halkının bu sosyalizm uğruna ödediği bedel de biliniyor; milyonlarca kişi sırf ideolojik farklılıklar yüzünden öldürüldü...

Devamını sonra yazarım... Daha söylenecek çok şey var...

Ancak sorulduğunda "Ruslar, siz kimsiniz? Peki neredesiniz?!", sanırım zaten cevap verdim.

Kendim için oldukça nahoş bir keşif yaptım. Rus halkını Yahudi entrikalarına karşı şiddetle savunan Anton Blagin'in aynı zamanda bir Rus düşmanı olduğu ortaya çıktı! Ve genellikle tam bir aptal.
Ancak kendiniz karar verin.

http://blagin-anton.livejournal.com/458237.html
İNANANLAR - yeni bir homo sapiens türü mü? Yoksa bu bir tür şizofreni mi?
29 Mayıs 2014, 12:55

Donetsk havaalanında inananlar diri diri yakıldı

DPR Başbakan Yardımcısı Andrei Purgin, çatışmayı uzlaştırmaya çalışan inananların cesetlerinin Donetsk havaalanı topraklarında bulunduğunu söyledi.— İzvestia bildiriyor.

Neden şu soruyu soruyorum: "İnananlar yeni bir tür homo sapiens mi? Yoksa bu bir tür şizofreni mi?"
ÇÜNKÜ bu durumda gerçekten de insanların gerçeklik dünyasından hayal ve dini fantezi dünyasına kaymasıyla gelişen ŞİZOFRENİ ile karşı karşıya kaldık.

Aynı başarı ile bu MİNANLAR, son hızla hareket eden bir demiryolu trenini durdurmayı deneyebilirlerdi. Sanırım sonuç aynı olurdu.
İnsanlarda türümüzün homo sapiens olarak adlandırıldığı aklın sesine tamamen aldırış etmiyorlardı!
Normal, aklı başında bir insan balığa giderken yanına olta alır, ava çıktığında ise silah alır.
Sözde "haç alayı" için bir araya gelen aynı insanlar, yeni Kiev hükümetinin halihazırda işlediği korkunç suçları, özellikle de kasıtlı olarak yapılanları tamamen görmezden geldiler.canlı canlı yanmak 2 Mayıs 2014'te Odessa'daki siviller. Bu zaten gerçekleştiğinde, silah yerine pankartlar (kilise pankartları) almak en yüksek anlamıyla aptallıktır.

YORUMLAR

Bazılarının ölümü çoğu zaman diğerlerine bir ders olarak sunulur! Örneğin orduda Yönetmeliğin neredeyse her satırı birinin kanıyla yazılmıştır. Çoğu zaman ölüm, kahramanca bir savaşta değil, saçma bir kaza, ihmal veya şu veya bu askerin veya subayın beyinsizliği nedeniyle gelir. Tarihimizde buna benzer binlerce trajik vaka var. Burada Donetsk Havalimanı'nda "gülünç ölüm" kategorisinden bir olay daha yaşandı. Başkalarını eğitmek için bir not yazdım. Aptal olmayın!!! Tankların üzerindeki simgelerle hareket etmeyin! El bombası fırlatıcılarıyla gidin. Sizi acımasızca öldüreceğini zaten ilan eden faşist bir cuntayla karşı karşıyasınız!
Maidan_banan

Silahlı alçaklara ikonlarla karşı çıkmaya gerek olmadığına tamamen katılıyorum, ama neden tüm inananlara şizofren diyorsunuz? Bugün, pek çok koltuk savaşçısı ve vatanseverin aksine, özellikle Güneydoğu sakinlerine yardım etmekle ilgilenen Rus Ortodoks Kilisesi'nin bir rahibi ile konuştum. O şizofren mi?
Arkadaşlar, birlikte olmayı ve komşularımızın inançlarına saygı duymayı öğreninceye kadar hiçbir anlamı kalmayacak.

burada bir nüans daha var gibi görünüyor, inanılmaz
onlar. mahkumları vurmadan önceki gün bu kötü, ama inananları yaktıklarında (itiraf ediyorum, hala anlayamıyorum, görünüşe göre onları yakmadılar, ama vurdular, alev silahlarının çalıştığını kimse görmedi) sonra ne oldu bu çok büyük bir suçtu!

Ne yaratık!

Anton, sen delisin!

Kemiklerin üzerinde bile dans etmiyorsunuz, cesetlerin üzerinde, Rus Ortodoks halkının gömülmemiş bedenlerinin üzerinde dans ediyorsunuz. Onlara saldırırken gösterdiğiniz öfke dehşet verici. Zincir köpeği gibi!
Rusları rahat bırakın, sevdiğiniz işi yapın, Yahudileri kınayın ve Ruslara dinleriyle dokunmaya cesaret etmeyin!!!
Eylemleriniz aşırı kötülüğün bir tezahürüdür! Tüm Yahudilerin toplamından daha berbatsın: Rus dünyasına girdin, Siyonizm hakkındaki metinlerinle onun güvenini kazandın ve pislik yapmaya mı başladın? Lanet olsun!

Blagin_anton

Özellikle senin için Sofia:
Maidan_banan: Bu din karşıtı aptalca saçmalığın amacı nedir?
Yazar, ölülere saygınız olsun, milyonlarca inanan yurttaşımıza saygınız olsun.
Eğer teolojiden, inançtan, dinden hiçbir şey anlamıyorsanız aptallığınızı göstermenize gerek yok.

blagin_anton: Bazılarının ölümü çoğu zaman diğerlerine bir ders olarak veriliyor! Örneğin orduda Yönetmeliğin neredeyse her satırı birinin kanıyla yazılmıştır. Çoğu zaman ölüm, kahramanca bir savaşta değil, saçma bir kaza, ihmal veya şu veya bu askerin veya subayın beyinsizliği nedeniyle gelir. Tarihimizde buna benzer binlerce trajik vaka var. Burada Donetsk Havalimanı'nda "gülünç ölüm" kategorisinden bir olay daha yaşandı. Başkalarını eğitmek için bir not yazdım. Aptal olmayın!!! Tankların üzerindeki simgelerle hareket etmeyin! El bombası fırlatıcılarıyla gidin. Sizi acımasızca öldüreceğini zaten ilan eden faşist bir cuntayla karşı karşıyasınız!

Maidan_banan: Silahlı alçaklara ikonlarla karşı çıkmaya gerek olmadığına tamamen katılıyorum, ama neden tüm inananlara şizofren diyorsunuz? Bugün, pek çok koltuk savaşçısı ve vatanseverin aksine, özellikle Güneydoğu sakinlerine yardım etmekle ilgilenen Rus Ortodoks Kilisesi'nin bir rahibi ile konuştum. O şizofren mi? Arkadaşlar, birlikte olmayı ve komşularımızın inançlarına saygı duymayı öğreninceye kadar hiçbir anlamı kalmayacak.
Hepimiz Donbass için endişeleniyoruz ama oradaki insanların çoğunluğu inananlar ve Ortodokslar, yani yazınızı okuyorlar, ne olmuş yani? Rusya'ya neden ihtiyacımız olduğunu söyleyecekler.

blagin_anton: Öncelikle tüm inananlara şizofren demiyorum! Temelde öyle. Durumu açıklığa kavuşturmak için yayın metnine Vleriy Skurlatov'un "Kim inançlı, kim değil" başlıklı kısa bir notunu bile ekledim. İkincisi, aklı başında inananların kendilerini şizofreni hastalarından ayırmalarının doğru olduğunu düşünüyorum. Rus atasözünün doğru söylediği gibi, akıllı biriyle kaybetmek, aptalla bulmaktan daha iyidir. Ayrıca tıp uzmanlarının da tespit ettiği gibi şizofreni bulaşıcı bir hastalıktır.

Rus halkının tarihini bilmiyorsunuz veya bilmek istemiyorsunuz.
Kimin hoşuna gitse de gitmese de, bin yıldır Ruslar, istisnasız tüm Rus halkı Ortodoks Kilisesi'nin bağrındaydı. Eğer siz bir Rus iseniz, o zaman tüm atalarınız da öyle.
Şu anda var olduğu haliyle Ortodoks inancı, bir zamanlar Rusya'ya geldiği biçimden çok uzak bir Hıristiyanlıktır.
Parlak Rus ruhunun etkisi altında önemli değişikliklere uğradı. Bu İnanç halk tarafından zorlukla kazanıldı, onun ayrılmaz bir parçası haline geldi ve Rus halkı doğumdan ölüme kadar bu İnançla yaşadı. Anavatanı için bu İnançla çalıştı, savaştı ve öldü. Zor zamanlarda, Rus halkı hem önceden hem de şimdi Tanrı'ya dönüyor ve yalnızca ondan güç ve teselli buluyor.
Dün, inanan Rus halkı, halkımızın uzun zamandır geleneği olduğu gibi, dudaklarında Tanrı ismiyle, onu teşvik etme umuduyla silahsız olarak düşmanla buluşmaya gitti. Şimdi ölü ve hâlâ hayattalar ama onlara yardım gelemediği için ölüyorlar. Bu, halkınızın adına bir başarı değil mi?
Şu anda, ölürken, Dinlerinin doğruluğu hakkında bağıran biri ne kadar ruhsuz bir kötü adam olmalı! Ve şu anda, şu anda kutsal bir amaç uğruna yaralarından ölmek üzere olan onlara şizofrenler diye sesleniyorum!
Hiçbir sözüm yok. Şaşırdım, hayal kırıklığına uğradım, karşımda görüyorum - Şeytan! Kendine Rus deme hakkını reddediyorum. Hain, düşmandan beterdir!

http://blagin-anton.livejournal.com/456716.html fotoğrafını çektiğiniz cadıları tasvir eden yüzünü buruşturan genç hanımlar hakkında hiç de övünç verici olmayan bir şekilde konuştuğumda, ne kadar kızmıştınız!

Aynı zamanda, düşmana silahlarla değil, tek bir sözle, bu korkunç kanın durdurulması ümidiyle gelen ve bugün, şimdi onlar için ıstırap içinde ölen insanlara yönelik şeytani kötü niyetinize tepki olarak öfkemi de anlamıyorsunuz. Rus halkı. Banderaitlerden nasıl daha iyisin? Onlar fiziki olarak işkence edip öldürüyorlar, siz ise hakaret ediyorsunuz ve sözle öldürmeye çalışıyorsunuz. Böylesine trajik bir anda alay etmek, ironi yapmak ve ahlak dersi vermek için halkınızdan ne kadar nefret ediyorsunuz, ne kadar kör ve kötü bir kalbe sahip olmalısınız!
Aslında sır her zaman ortaya çıkar. Siz sadece bir Yahudi aleyhtarı değilsiniz, aynı zamanda kötü şöhretli bir Rus düşmanısınız, her şeyi ve herkesi inkar etme alanında herhangi bir liberalden daha saf bir tür oyuncusunuz. Sizi farklı kılan, sizi bir Rus insanı çerçevesinin ötesine, genel olarak bir kişinin çerçevesinin ötesine taşıyan en önemli şey, ZARAR VERMEMENİZDİR! Cadı gibi davranan parmakları açık orospu oyunları senin için daha ilginç; Tam da Rus Ortodoksların Ukrayna şehirlerinin sokaklarında kan kaybından öldüğü sırada onların fotoğraflarını dergide yayınlıyorsunuz. Bravo, usta! Şeytanlar seni alkışlıyor!

Blagin_anton

Bil ki Sofya, trajik bir anda hainleri vurmak (kendi aralarından) ve aptallarla yumruk ve tekme darbeleriyle mantık yürütmek bile gelenektir. Çünkü aptallardan da kaçış yoktur, onlar her yerdedirler. Mesih'in Dağdaki Vaaz'daki emrine göre, şartlar gerektiriyorsa papazın sözü de yakıcı ve çok tuzlu olmalıdır. Bir savaşta, zaten devam ettiği için bazen beyninizi yerine oturtmak için kelimelerle sert bir şekilde vurmanız gerekir. Ve eğer bunu yaptıysam, bu eğitim amaçlı olduğu anlamına gelir. Kızgın asker daha sıkı savaşır! Yani kişisel şikayetlerini benden çıkarabilirsin ama yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyorum.

Eğitim amaçlı gerekliydi =

Sen kimsin, pardon?
HALKI eğitebileceğiniz fikrine nereden kapıldınız?
Ona ne öğretebilirsin, seni kayıtsız insan?
Derginizde tüm Rusya'nın ideoloğu olduğunuzu iddia ettiğinizi okudum ve hatta Putin'e bu konuda yazdığınızı okudum. Kıyılar tamamen kayboldu mu?
Ortodoks Rus halkına yönelik iftiralarınızla tüm çalışmalarınızı değersizleştirdiğinizi bile anlamadınız mı? Kamuoyunun gözünde iflas ettiniz. O halde artık faaliyet alanınızı değiştirip nihayet genç bayanları fotoğraflamaya geçmenin zamanı geldi.
Blagin_anton

Eğer bir şey size uymuyorsa, sizi çok daha az kızdırıyorsa, hızla ve sessizce kendi yollarınıza gitmek ve birbirinize giden yolu unutmak daha iyidir. Bence de. Yoksa bir skandal mı istiyorsunuz? Hakkımdaki notunu daha önce görmüştüm. Haklısın. Veda!

Doğrudan bir soruya doğrudan bir cevap vermediniz. Karşılığında ne olacak? İnsanlara Ortodoksluğu reddederek hangi inancı, hangi ideolojiyi sunmayı düşünüyorsunuz?

Sessizce ayrı yollarınıza gidin ve birbirinize giden yolu unutun =
Fark etmediğim şey, Siyonistlerle mücadele konularında bu tavsiyeye uymanızdır. Yazınızdan memnun olduklarını sanmıyorum ama bu konuyu tekrar tekrar ele alıyorsunuz. Rakibinizle dövüşebilirsiniz ama bunu başkalarına inkar mı ediyorsunuz? Benim için bu durumda, siz onların sizin için olduğundan daha az değil, daha büyük bir rakipsiniz.
Bu arada inkar üzerine hiçbir ideoloji inşa edilemez, tepeler bunu denedi ve kanla sonuçlandı. Neye güveniyorsunuz: Tüm Sovyet halkının Siyonistlere karşı nefrette birleşeceğine ve onların tek bağının bu olacağına mı? Olumlu an nerede? Sizce Rus sığırları Ortodoksluğu terk ederek kimin emirlerine uymalı?
Ortodoksların tartışmaya girmeyip kendi yollarına gitmelerinden yararlanarak, cezasızlık ortamında gereksiz yere çılgına döndüğünüzü düşünmüyor musunuz?

(Anonim olarak)
Kimsenin hoşuna gitse de gitmese de

Yardımcı olmayan bir şeye neden tutunduğunuzu açıklayın?
Peki, işte en sevdiğimiz tırmık, buna alıştık ve bu nedenle nesiller boyu tekrar tekrar basacağız, birilerinin hatalarına bağlı kalarak, tırmığa tekrar basıp alnımıza darbe mi alacağız? Peki en sevdiğimiz tırmıklardan kafamıza darbelere alıştık mı?
Açıklayın, eğer yüzyıllar boyunca Tanrı'ya dua ediyor, yardım diliyorsak, ancak yardım yoksa ve yüzyıllar boyunca ölüyorsak, neden atalarımızın hatalarını tekrarlayarak eski yolu takip ediyoruz? Bu dini törenlerin tarihteki herhangi birine faydası oldu mu? silah çok daha etkili.Yanaklarınıza darbe almaktan yorulmayacaksınız.Fanatikler.Bu yüzden hastalığa beyin Ortodoksluğu ve beyin Hristosisi deniyor.
Evet, en azından onlara yaratık deyin, çünkü bu tür inananlar bir sonraki dünyaya alay halinde yürüdükleri için, sizi orada uzun zamandır özlüyorlar, havariler Petrusha ve Pavlusha sizinle cennetin kapılarında buluşacaklar. Rahibin kutsamasını isteyin. , alnına bir çarpı işareti koyun ve yere vurun.

Anladığım kadarıyla sen inançsızsın. Kimse sizi bunun için suçlamıyor, kimse sizi rahatsız etmiyor, o yüzden sağlığınız için uğrayın. Neden çitin üzerinden bakıyorsun? Neden müminler arasında vaaz vermeye çalışıyorsunuz? Sen olmadan nasıl yaşayacaklarını ve ne için öleceklerini kendileri çözecekler. Ruhuna iyi baksan iyi olur. Ama ben neden bahsediyorum, onun varlığını inkar ediyorsunuz!

Öbür dünyaya yürüyüşe geç, seni orada uzun zamandır özlüyorlar =
Ne dediğini anladın mı? Yüz milyon Ortodoks Rus'un ölmesini dilediniz. Peki bundan sonra sen kimsin?

http://blagin-anton.livejournal.com/456 716.html
Fotoğraflarını bizzat çektiğiniz bu cadı sürtüklerin Ortodoksluğa alternatif olduğunu düşünüyor musunuz?
Mezhepçi misin? Satanist mi?
Ne sefalet!

Blagin_anton

Sofya, sakin ol! Belli ki siz, sizin inançlarınızı paylaşmayan bir başka insanı parçalamaya hazır "Ortodoks" insanlardan birisiniz! İnsan öfkeye yenik düştüğünde, onun aklını şeytan ele geçirir! Artık sizin dilinizi konuşuyor.
Bir anda tanımadığınız insanlara "cadı kaltaklar" diyorsunuz. Bu nasıl?!

Ortodoksluğa alternatif mi bunlar? - Soruyorsun. Tabii ki değil. Açık hava tiyatrosuydu. TİYATRO! Şimdi yanlış bir şey çalan tüm sanatçılara mı saldıracaksınız?

Bir kez daha Ortodoksluğun alternatifi hakkında. Mantık yürütmeye çalışın. Gerçeğin alternatifi yalandır. Üstelik her konudaki Hakikat BİR ise, her zaman BİR ise, yalanın da pek çok seçeneği vardır.

Bugün Kiev'de Kilise barikatların karşı tarafında yer alıyor. Tek bir Gerçek varsa bu nasıl mümkün olabilir???

Bu mümkün çünkü artık hiçbir kilisede Hakikat yok. Her yerde az ya da çok yalan var!

Belli ki siz, sizin inançlarınızı paylaşmayan bir başka insanı parçalamaya hazır "Ortodoks" insanlardan birisiniz!=
Aşırıya kaçmayın! Doğal olarak hangi inançlara sahip olduğunuz umurumda değil. ANCAK! Bugün bile Rus halkının %80'inden fazlasının inandığı Ortodoks dinine hakaret etmeleri umurumda değil.
Kiev şizmatiklerine kapılarak tüm Ortodoksluğa saldırıyorsunuz. Ne için? Karşılığında ne sunabilirsin? Bu göz kamaştırıcı genç hanımlarınız cadı mı? Pagan olmama, Dışişleri Bakanlığı'nın Temsilciler Bakanlığı ofislerinde formüle edilmiş ve onun parasıyla Solcular ve ortakları tarafından tanıtılmış mı? Yoksa insanların bir ruhu olduğunu genellikle reddeden Darwinizm mi?
Halkınızın dinine yönelik bu iftiralarla nefret ettiğiniz Siyonistlerin ekmeğine yağ sürdüğünüzü anlamıyor musunuz? Bölünmüş bir sürüye sahip olmak onların yararınadır ve siz de onlara bu konuda yardımcı olursunuz. Bunu hangi sebeple yapıyorsunuz? Düşüncesizlikten mi yoksa kötü niyetten mi?

(Anonim olarak)

Sofia, sen saf bir insansın!

İnternetin tüm Yahudileri burada takılıyor: Moskova'nın aptal Yahudi olmayanlarını çöpe atmak için yarışıyorlar. “Zarubezhom” ile aynı Yahudi projesi
... Yahudiler spor balıkçıları gibidirler, Goyim'i hemen hemen her yemle yakalarlar ve balıklar gibi sıradan ekmekten modern sentetik yemlere kadar her şeyi ısırırlar ("Rehabilitasyon veya Takımada Karşıtı olmayacak")
Binbaşı Petrov

Sophia, neden bu kadar endişeleniyorsun? Anton, haklı olarak, insanları canlı canlı yakan ve zehirleyen, rahibin ellerini kesen, Kırım'a giden suyu kesen, SE çocuklarının Artek'e girmesine izin vermeyen, insani yardımları reddeden paralı askerlere ve piçlere karşı bunu söyledi. Yerleşim bölgelerini bombalayan Rusya'dan yardım gelmesine rağmen pankartlarla çıkmakta geç kaldınız. Kılıcı kuşanmanın ya da savaş için savaşçılarınızı kutsamanın ya da kiliseye gidip dua etmenin, dua etmenin, dua etmenin zamanı geldi. Ve düşmanlarınızı sevindirmek için %100 ölümün altına tırmanmayın.

Bana öyle geliyor ki, piçi "zaferinden" dolayı tebrik etmek için acele eden ve böylece Odessa şehitlerine ihanet eden Gundyaev hakkındaki açıklamalarınızda enerjiniz daha uygun olacaktır. Ve hepsi cemaatleri korumak adına. Yoksa böyle bir eylemin en az bir makul versiyonu var mı?

Pankartlarla dışarı çıkmak için çok geç olup olmadığına karar vermek onun işi değil. Bırakın kendi işine baksın, insanlara öğretmeye çalışmasın. Ve hiçbir durumda ona hakaret etmemelidir. Üstelik böyle trajik bir anda.
Bu kişi Kilisenin dışındadır ve kilisede çobanlık yapmak onun görevi değildir. O orada bir yabancı. Bu yolu bilinçli olarak seçen yoldan geçen bir yabancı. Öyleyse geçmesine izin ver.
Ve anladığım kadarıyla Ortodokslukla hiçbir ilgisi olmayan sizlerin de Rus Ortodoks halkının ne zaman ne yapması gerektiğini açıklamasına gerek yok. Kendi durumunuzda kendiniz için bir şeyler formüle etmek daha iyidir. Kimse sizi bunu yapmaktan alıkoymuyor. Ne istersen yap ama senin için garip bir evŞartınıza müdahale etmeyin.
=Enerjiniz daha uygun olur=
Enerjimi nereye yönlendireceğime kendim karar verebilecek yaşta bir kızım. Bunu bana neden öğretmeye başladın? Sen kimsin ki insanların nasıl düşünmesi ve nasıl davranması gerektiği konusunda sürekli tavsiyelerde bulunuyorsun? Başkaları için hiçbir şey değilsin. Yapabileceğiniz tek şey başkalarına saçmalamak. Bu yanlış, kendinize daha iyi bakın ve kendinizi, sevdiklerinizi yargılayın. Ortodoksluğu rahat bırak, sen onun için bir hiçsin!
Bu arada, bir kez daha bu konu hakkında konuşmak istediğinizde bunun yalnızca ülkemizde yüz milyon insanın Dini olduğunu unutmayın. Bir file havlayan boksör rolünü oynamaktan sıkıldınız mı?

Ben İsa'nın askeriyim, İsa'nın ordusunun savaşçısıyım!=
Asker ve asker, yani savaşçı ve savaşçı. Bu türden pek çok savaşçı var: Yehova'nın Şahitleri, beyaz kardeşlik, Vissarion, her iki çingeneden biri, Mormonlar, Pentekostallar, Baptistler, Khlystistler vb., vb.
İşte buradasınız: kendi kilisenizi yaratın, doktrininizi dile getirin, taraftar edinin, en azından fotoğraflarınızda pençelerini gördüğümüz aynı genç hanımları. Yine derginizin düzenli ziyaretçileri. Öyleyse onların arasında vaaz ver. Bütün şizmatikler bunu yapıyor, sen ilk değilsin. Kim bilir, keşfettiğiniz gerçek karşısında şaşkına dönen yüz milyon Rus Ortodoks insanı gerçekten de mezhebinize akın edecek?
ANCAK! Sen bu yola gitmedin! Acı çeken halka sunacak hiçbir şeyiniz olmadığından Colossus'un etrafında koşup tendonlarını kemiriyorsunuz. Üstelik siz inananlara aptal, şizofren ve aptal diyorsunuz. Bu bir yöntem değil! Bu şekilde başarılı olamazsınız.
Sana sempati duyuyorum.

Blagin_anton

Şu sorunuza cevap veriyorum: “Sizce Rus sığırları Ortodoksluğu terk ederek kimin emirlerine uymalı?”

YAPAMAZ olmamak için ATALARINIZIN inancına dönmelisiniz. Eski Slav inancı kendine has ritüelleri, gelenekleri ve bayramları olan bir Pagan inancıdır. ORTODOKS dediğiniz Yahudi geleneklerini, ritüellerini ve bayramlarını kabul ettiniz ve İsa'dan olduğunu söylediniz! Sizin tarafınızdan bilinmesine izin verin. Bize Mesih'ten tek bir dua geldi: BABAMIZ, geri kalan her şey Yahudilerden!

Sadece birkaç yüzyıl önce sizin için derlenen Yahudi kanunlarına göre yaşadığınız için sevinin ve eğlenin!

En iyi köle, zincirlerine sevinen ve onlarsız yaşayamayandır.

Mesih, Yahudi dünyasına güçlü Yahudilere karşı mücadeleyi getirdi. Ve bu yolu izleyen kişi kendisine ancak Hıristiyan diyebilir. Kendilerine alçak diyenlerin hepsi!

11 İblisin hilelerine karşı durabilmek için Tanrı'nın bütün silahlarını kuşanın.
12 Çünkü biz ete ve kana karşı değil, beyliklere karşı, güçlere karşı, bu dünyanın karanlığının yöneticilerine karşı, yüksek yerlerdeki kötülüğün ruhi güçlerine karşı güreşiyoruz.
13 Bu amaçla Tanrı'nın tüm silahlarını kuşanın ki, kötü günde dayanabilesiniz ve her şeyi yaptıktan sonra ayakta kalabilesiniz.
14 Bu nedenle, belinizi hakikatle kuşatmış ve doğruluk zırhını kuşanmış olarak ayağa kalkın;
15 Ve esenlik müjdesini hazırlamak için ayaklarınızı giydirdikten sonra;
16 Ve hepsinden önemlisi, kötü olanın tüm ateşli oklarını söndürebileceğiniz iman kalkanını alın;
17 Ve kurtuluş miğferini ve Tanrı'nın Sözü olan Ruh'un kılıcını alın.

Eski Slav inancı - Ritüelleri, gelenekleri ve bayramlarıyla Pagan inancı =
Arnautskaya'da icat edilen, Dışişleri Bakanlığı tarafından damgalanan ve Levaşovcular tarafından kendi parasıyla tanıtılan inanç bu mu? Dergimin bir yerinde Levashov'un Rockefeller Sr. ile kucaklaştığı bir fotoğrafım var. Eğer bir şey olursa, hatıra olarak gönderebilirim.
Peki PAGAN'a olan bu inancınız, Mesih'in savaşçısı olduğunuza dair iddianızla nasıl örtüşüyor? Bir tür sorun var, tekrar soracağım: Ne istiyorsun? Yani Ortodoks Kilisesi artık Rus halkına hizmet etmiyor mu? Çalışmayacak! Bin yıl boyunca, insanların vücuduna çok fazla yayıldı; ritüelleri, kişinin kiliseye üye olup olmadığına bakılmaksızın neredeyse herkes için zorunlu hale geldi. Zor zamanlarda herkes düşüncelerini ve ruhunu İsa Mesih'e çevirir ve beladan kurtulma gücünü ve harekete geçme isteğini O'ndan alır.
=Mesih Yahudi dünyasına güçlü Yahudilere karşı mücadeleyi getirdi=
İşçi hakları için verilen mücadele, İsa'nın öğretisindeki asıl mesele olmaktan çok uzaktı, uydurmayın. O zaman başka bir şeyden bahsediyordu.
Bir mezhebin lideri olarak oldukça olgun olduğunuzu belirtmeliyim: Gerekli retorik ve tutku mevcut, o halde harekete geçin! Öncelikle tercihlerinize karar verin: neo-paganizm mi yoksa neo-Hıristiyanlık mı?

Dün Eduard Limonov'un hikayesinin kendine özgü felsefesinden ve eskatolojisinden bahsetmiştim; bu sadece bir "zamanın belgesi" değil, olup bitenlerin paradokslarını kavrama çabasıdır. Bana yakın, az çok tutarlı olduğu ortaya çıktı. Bugün aynı zamanda “dönemin bir tanığı” olmaktan çok, Murmansklı Anton Blagin'in çektiği acılar ( Blagin_anton ) yüzyılın son çeyreğinde biz Rusların başına gelen korkunç, şeytani olayın kendi açıklaması. Biraz farklı bir terminoloji kullanarak ve başka kilit noktalara odaklanarak bunu da anlamaya, anlatmaya çalışıyorum. Anton'dan şu mektubu aldım: "Bütün dostlarıma çağrıda bulunuyorum, yeniden yayınlama konusunda yardım istiyorum. Görünüşe göre Rusya için mücadeleme son veriyorum, her ne kadar bu sadece bir eksiltme olsa da, bilmiyorum." Tüm arkadaşlarımın en son yayınımı kendi sayfalarında (ve mümkün olan yerlerde) çoğaltılmış olarak görmelerini istiyorum - “Dünya bir görseller savaşıdır”: http://blagin-anton.livejournal.com/194134.html Teşekkürler Saygılarımla, Anton Blagin." - Orijinali alınmıştır. Blagin_anton Dünya bir imaj savaşıdır

İnsanlar imajlar tarafından yönetiliyor; atalarımız bundan emindi. Ve bugün kesinlikle haklı olduklarını kabul etmeliyiz. Zihnimizin eşsiz özelliği sayesinde kelimelerin veya sembollerin aktardığı görüntüler hayal gücümüzde sanal gerçeklik kazanabilmektedir. Bu yüzden kurgu dolu uzun metrajlı filmleri, çizgi filmleri, çeşitli sembolleri, mitleri ve masalları seviyoruz.
Eski günlerde tek bir kabile veya klan efsaneler olmadan yapamazdı. Ailenin büyükleri bu efsaneyi kutsal bir tarikatın hikayesi olarak görüyorlardı. Efsane, halkın kutsal ruhunu ifade ediyordu ve eğer şu veya bu kabile herhangi bir nedenle mitolojik mirasını aniden kaybederse, ruhunu kaybetmiş bir insan gibi hemen bozulmaya ve çürümeye başladı.
Ünlü psikanalist C. G. Jung'a göre, "Bir kabilenin mitolojisi, onun yaşayan dinidir ve bunun kaybı her zaman ve her yerde, hatta uygar halklar arasında bile ahlaki bir felakettir."

Efsane nedir ve kaybının daha önce ulusal veya ahlaki bir felaketten başka bir şey olmadığı düşünülmesine neden olan olgu nedir?
Ansiklopediyi açın ve okuyun: efsane (eski Yunan. μῦθος ) edebiyatta - insanların dünya hakkındaki fikirlerini, insanın içindeki yerini, her şeyin kökenini, tanrılar ve kahramanlar hakkındaki fikirlerini aktaran bir efsane.

Mitler toplumun en bilge üyeleri tarafından bestelendi. Onların yardımıyla, genç nesillere, ulusal dünya görüşlerine ideal olarak karşılık gelen, doğru bir dünya vizyonu oluşturdular, ahlaki olarak neyin iyi neyin kötü olduğunu belirlemek için canlı örneklerle öğrettiler, insan duygularının doğasını açıkladılar ve nereye gitmeleri gerektiğine dair ipuçları verdiler. Bu dünyayı yaratan Yaratıcıyı aklınızla arayın. Bu görevlerin yanı sıra her kabile efsanesi, aynı kabile veya milletten insanların çevrelerindeki dünyayı aynı şekilde görmelerini ve aynı şekilde hissetmelerini sağlar. Böylece mitoloji, yakın ya da uzak akraba olan insanların birliğinin güçlenmesine katkıda bulunmuş ve onların en zor durumlarda hayatta kalmalarına yardımcı olmuştur.
Yukarıdakilerin hepsi modern tarafından iyi bir şekilde gösterilmiştir. "Osetlerin halk dini". Aşağıda Rus (Çarlık) Ordusu subayı, çevirmen Soslan Temirkhanov'un 1922'de yazdığı bir öyküyü aktarmak istiyorum.
“Osetliler resmi olarak Hıristiyan ve Müslüman olarak listelenmiş olsalar da, hâlâ atalarının dinine bağlılar; buna göre Dünyanın Yaratıcısı olan Tek Tanrı'ya, ruhun varlığına, ahiret hayatına ve ahiret inancına inanıyorlar. Tanrı'ya bağlı ruhlar dünyası.
Bu Oset dini ne tapınakları, ne putları, ne rahip sınıfını, ne de kutsal kitapları tanır. Kutsal kitaplar yerine, insanı yükselten, ruhunu aydınlatan ve ısıtan, onu iyilik ve ışık için çabalatan, kötülük ve kötülükle korkusuzca savaşma cesareti ve gücü veren, ona ilham veren o kutsal kıvılcımı uyandıran, sanatsız şiirlerle dolu bir mitolojiye sahiptir. başkalarının iyiliği için kendini feda etmesi.
Evren onun için bir tapınak yerine, güzel ve muazzam bir tapınak görevi görüyor ve insanı yukarıya, güzele ve sonsuzluğa çağırıyor. Bu nedenle Osetliler dini kutlamalarını doğanın kucağında, dağda ya da koruda, açık havada kutlarlar.
Rahip yerine ailenin veya klanın, cemaatin veya toplumun en büyüğü hareket eder. Kendisi herhangi bir kutsallığın taşıyıcısı değildir, kendisini Tanrı ile insanlar arasında arabulucu olarak adlandırmaz, yalnızca ortak duygu ve inançların bir temsilcisidir.
Ancak Dünyanın Yaratıcısı olan Tanrı'ya inanan Osetliler, hedeflerine ulaşmanın onların müdahalesine bağlı olduğuna inanarak yalnızca koruyucu ruhlara fedakarlık yaparlar. Bu, gözlem ve akıldan çıkmaz mı: Gözlemden, çünkü etrafında hem düşüncenin hem de iradenin yoğun bir şekilde yoğunlaştığı arzunun insan tarafından başarıldığı uzun zamandır fark edilmiştir ve akıldan da, Tanrı'yı ​​\u200b\u200bseviyesine indirgemek mantıksızdır. doğası gereği çoğunlukla bencil olan istekleri yerine getirmek için fedakarlık yapabilen kısmi bir varlık; başkalarının zararına yöneliktir. Tutkuları olan koruyucu ruhlara yönelmek başka bir şeydir: Kendine dönmeyi gerektiren çeşitli yeteneklere sahip olan ruhuna yönelmekten başka bir şey değildir; Arzu, yani kişinin ruhuna yönelik talep ne kadar güçlüyse, içsel yeteneklerini veya gücünü o kadar çok gösterir ve kişi o kadar çok şeyi başarmayı başarır, çünkü ruh, diğer herhangi bir güç gibi doğanın aynı gerçek gücüdür. Eğer onunla nasıl başa çıkacağını bilirsen, kendi yararına kullanılabilecek bir doğa.
Osetyalılar hiçbir zaman Tanrı'nın özü hakkında konuşmazlar, onu tasvir etmezler ve hiçbir şeyin Tanrı tarafından gerçekten söylendiğini iddia etmezler, ancak vicdansızları kınarken sıklıkla "Tanrı'dan korkun, vicdan sahibi olun" dediklerini duyarsınız. Bununla, kişinin uyması gereken "daha yüksek bir şey" olduğunu, bu "daha yüksek bir şey"in, bildiğimiz gibi, atalardan miras alınan veya algılanan en iyi kavramların bütününü temsil eden vicdan yoluyla tezahür ettiğini söylemiyorlar mı? insanın kendisi tarafından. En iyi kavramlar, kamu yararına yönelik arzuyu içerir; dolayısıyla bu arzuya hizmet etmek, kişinin uyması gereken "daha yüksek bir şeyi" gerektirir.
Ruhun ölümsüzlüğüne derinden inanan Osetliler, yeryüzünde yaşayanların, görünür olmasa da, öbür dünyaya geçenlerle yakından bağlantılı olduğuna inanırlar.
Osetyalılar arasındaki ölü kültü doğası gereği son derece dinseldir. Ölen kişi, bir ruh gibi canlıdır ve yeryüzünde yaşayanlarla bağlarını koparmaz. Ölüler evde yapılan kurban törenlerinde sürekli olarak anılır ve böylece torunlara atalarının ruhu aşılanır.
Bu sayede babalar da çocuklarında, onların yeryüzündeki devamı olacak, evde hatırlanacak fedakârlıkları kendilerinden kaçışları görürler. Bu nedenle yaşlılar ve özellikle yaşlılar çocuklara ve onların yetiştirilmelerine özen gösterirler, çocuklara değer vermelerine rağmen onları şekerli bir tavırla şımartmazlar, çocukların yanında kendilerine getirebilecek söz ve eylemlere izin vermezler. onları çocukların gözlerine indirebilir veya bir çocuğun anlayışlı ruhunda bir kir izi bırakabilirsiniz. Ancak bunlar da olgunlaşarak ebeveynlerini ve yaşlıları özel bir saygıyla çevreler ve yaşlı ebeveynlerinin tüm bakımını ortadan kaldırarak onları işten kurtarır.
Böylece, ata kültü sayesinde, Osetyalılar çocuklukta yaşlı nesillerden özellikle şefkatli bir tavır alırlar, daha sonra olgunlaşarak ailenin ve ebeveynlerin tüm bakımını üstlenirler ve son olarak yaşlılıkta huzurun tadını çıkarırlar, dikkat ve onurla çevrilidir.
Osetlerin tüm dini bayramları dayanışmacı bir topluluğun gelişmesine hizmet eder ve dini bir arka plana sahip halka açık yemeklerdir. Ortak yemekhane masasında herkes eşit şartlarda oturur: son fakir adam, ilk zengin adam, asil, basit ve koruyucu ruhlar adına ekmek ve yemek yiyerek yemeği geçirirler. parlak ruhlar - dzuarlar, Nartların efsanevi ataları ve ulusal kahramanların istismarlarının yanı sıra kamu ve ulusal meseleler hakkında.
Bütün bunlar genel bir yükseliş atmosferi yaratıyor ve karşılıklı anlayışı ve birlik ruhunu teşvik ediyor.
Bu sayede farklı sosyal konumdaki insanlar geniş bir toplum oluşturur, eşit bir şekilde buluşur, birbirlerini ziyaret eder, birlikte bayram ve eğlenceler geçirirler. Bu iletişim, kültür merkezlerinin yaşamına yabancı, yoksul ve eğitimsiz Osetyalıların zihinsel ufkunu yükseltiyor ve aydınların halktan kopup dar bir kısır döngüye dönüşmesine izin verilmiyor. Aynı iletişim, Osetliler arasında oldukça gelişmiş olan karşılıklı yardımlaşmaya, genel olarak insana saygıya, başkalarına karşı hoşgörüye ve tüm bunların bir sonucu olarak ortaya çıkar. — ilişkilerde ve sosyal disiplinde kısıtlama ve incelik.
Dindarlık ruhu Osetyalıların geleneklerine nüfuz eder ve bu nedenle bunların uygulanması insanların ilişkilerini yüceltir, onlara uyum ve güzellik verir.
Genel olarak Oset dini ahlaki yasalar verir ve sıkı çalışmayı, cesareti, dayanıklılığı ve fedakarlığı öğretir.
Bu din, Osetyalıların dağların doğal afetlerine ve kısırlığına karşı verdikleri devasa mücadelenin yanı sıra, onlara özgürce nefes alma fırsatı vermeyen düşmanların egemenliğine karşı verdikleri devasa mücadelede yıkılmaz ruhunu destekleyen güçtür.
Oset dininin etkisi o kadar büyük ve faydalıdır ki, yabancı fatihlerin dinlerini devlet aygıtlarının tüm gücüyle desteklemelerine rağmen Osetyalıların yabancı dinlerin etkisine yenik düşmemeleri şaşırtıcı değildir. anlayış Osetyalıların nihayet fethedilebilmesi ancak bunu aşılayarak mümkündür.
Ne Orta Çağ'da aşılanan Bizans ve Gürcü Ortodoksluğu, ne Doğu ve Kuzey'den getirilen İslam, ne de polis önlemleriyle aşılanan Rus Ortodoksluğu Osetya'da kök salmadı ve Osetliler bugüne kadar atalarının inancını ilan etmeye devam ediyor, ama Don Kişot gibi komik olmak istemiyorum ve yel değirmenleriyle savaşmıyorum. Bu nedenle Osetyalılar, dinlerini zorla benimseyen uzaylıların saçma işlerine karşı isyan etmediler ve isyan etmiyorlar..."

Burada Soslan Temirkhanov'un öyküsünü yarıda kesmek ve kendi yorumumu onun metnine eklemek istiyorum.
Dünya düzenli olarak savaşlarla sarsılıyor. İnsanlığın tüm tarihi, bir yandan saldırgan hedefler peşinde koşan, diğer yandan ise tam tersi etkiyi sürdüren irili ufaklı savaşların sürekli bir dizisidir: Saldırganlığa maruz kalan bir halk, her zaman elinde silahlarla savunmaya zorlanır. Özgürlük ve bağımsızlık hakkı...
Kuruluşun insan topluluğunda ortaya çıkışından bu yana şeytana olan inanç üzerine kötülüğün dini Yahudiliktir; fetih savaşları yürütmek son derece karmaşık bir mesele haline geldi.
Bıçaklı silahlara ve ateşli silahlara ek olarak, düşmanı şaşırtmak ve insanların zihnini kör etmek için tasarlanmış bilgi silahları (ideolojik) kullanılmaya başlandı - bir yalan. Bilgi silahlarının biçimlerinden biri propaganda . Dünyanın her yerindeki kelime propaganda GERÇEĞE RAĞMEN, bazı konuları şişirmek (karalamak) amacıyla birisi tarafından fikir, bilgi (veya daha doğrusu dezenformasyon) veya söylentilerin yayılması anlamına gelir.
Kötülük dininin yaratıcıları, bir halkın mitolojisinin onun en güçlü ve en güvenilir kalkanı olduğunu binlerce yıl önce anlamışlardır. Ve eğer başka bir halk saldırgan halktan daha kalabalıksa ve onu gerçekten yenmek istiyorsanız, o zaman onu fethetmenin tek bir yolu vardır; bunu yavaş yavaş yapmak, atalarının mitolojisini yanlış bir mitolojiyle, yanlış yönergelerle ve sahte bir mitolojiyle değiştirmek yoluyla. değerler. Ancak bu durumda sahte mitolojiyi benimseyen halk önce ahlaki açıdan yozlaşabilir, sonra yavaş yavaş fethedilebilir.
Atalarının mitolojisinin yerini sahte Hıristiyanlığın aldığı Rus halkının başına da benzer bir şey gelmişti.
Tüm insanlığa savaş ilan eden ve Yahudileri "Tanrı'nın seçilmiş halkı" ilan eden Yahudiler, bir gün diğer tüm ulusları fethetmek için sahte bir mitoloji yaratmaya karar verdiler ve bu sahte mitolojinin temeli olarak inanılmaz derecede cesur bir adamın gerçek hikayesini ele aldılar. bugün bütün dünyanın İsa Mesih adıyla tanıdığı bir peygamberdir.
İsa, ölüm korkusunu küçümseyen ve Yahudiliğe karşı savaşan bir dizi peygamber arasında en öne çıkan kişilikti. Yahudiler hepsini öldürdüler ve bilgi silahları olarak aydınlatıcıların en efsanevisi olan İsa Mesih'in hikayesini kullanmaya karar verdiler. Ortaya çıkan efsanenin ihtiyaç duydukları sorunları çözebilmesi için - fethedilen veya fethedilecek olan insanların zihinlerini mahrum bırakarak onları direnemez hale getirebilmek için - İsa'nın biyografisini yalanlarla tatlandırdılar.
Yahudiler bu efsaneyi 1000 yıldan fazla bir süre önce Rus halkının bilincine sokmayı başardılar. Bu olay tarihe şöyle geçti "Rus'un Vaftizi". Bunun nasıl olduğu birçok Rus tarihçi tarafından anlatıldı. Birçoğu var ve eserleri genel olarak biliniyor. Bu nedenle kendimi tekrarlamayacağım. O zamanlar çok kan döküldü ve bugün herkes sahte Hıristiyanlığın Rus halkına ne gibi meyveler getirdiğini görebilir. Rus milleti yozlaşıyor ve ölüyor. Yahudilerin Rusya'yı defalarca içine sürüklediği savaşlar da bunu kolaylaştırıyor. Şeytana tapanlar ancak yirminci yüzyılda Rusya'da üç devrime neden olmayı ve Rus halkını on milyonlarca Rus insanının hayatına mal olan iki dünya savaşına sürüklemeyi başardılar.

Şimdi bunun anlamlı kanıtı olan iki olguyu aktaracağım.
Gerçek bir.
İncil'in "Rus'un vaftizinin" 1000. yıldönümüne adanmış yıldönümü baskısından alıntı yapıyorum.
“Eğer bu yasaları duyarsanız, uygular ve uygularsanız, o zaman Tanrınız Rab, atalarınıza ettiği yemin gibi size karşı ahdini ve merhametini koruyacak, sizi sevecek, kutsayacak, sizi çoğaltacak ve rahminizin meyvesini kutsayacaktır. ... "(İncil. Musa'nın beşinci kitabı. Tesniye 7: 12-13).
“Ve Tanrınız Rab, bu milletleri önünüzden azar azar kovun. Onları hemen yok edemezsin ta ki vahşi hayvanlar size karşı çoğalmasın. Ama Tanrınız Rab onları size teslim edecek ve yok olup gitmeleri için onları büyük bir şaşkınlığa düşürecek. Ve onların krallarını elinize teslim edecek ve siz onların adını göklerin altından yok edeceksiniz; siz onları yok edene kadar kimse size karşı durmayacak. Onların tanrı putlarını ateşle yakın..."(İncil. Musa'nın beşinci kitabı. Tesniye 7: 22-25).
Tahmin edebileceğiniz gibi bu emirler "Tanrı'nın seçilmiş halkına" yani Yahudilere verildi.
Gerçek iki.
Nazi Almanyası'nın SSCB'ye saldırmasından iki gün sonra, 24 Haziran 1941, ABD Senatörü Harry Truman (daha sonra Amerika Birleşik Devletleri Başkanı), New York Times muhabirine Amerika'nın yönetici seçkinlerinin - büyük J ile başlayan Yahudilerin - bu savaşındaki konumunu dile getirdi. "Almanya'nın kazandığını görürsek Rusya'ya yardım etmeliyiz, eğer Rusya kazanıyorsa Almanya'ya yardım etmeliyiz ve böylece mümkün olduğu kadar çok insanı öldürmelerine izin vermeliyiz..."(New York Times'ın 24 Haziran 1941 sayısında yayınlanmıştır. “BÜYÜK VATANSEVERLİK SAVAŞI 1941-1945 SIRASINDA SOVYET-AMERİKAN İLİŞKİLERİ” kitabından alıntıdır. Dışişleri Bakanlığı, cilt 2, Moskova, Siyasi Edebiyat Yayınevi, 1984, s. .64).

İşte burada - şu sözleri söyleyen Harry Truman: « mümkün olduğu kadar çok insanı öldürsünler..."

Şimdi okuyucuya, Yahudi rahiplerin İncil'i özellikle tüm inananlarda zihinsel karışıklık yaratmak ve onları kelimenin tam anlamıyla dişsiz koyunlara dönüştürmek amacıyla yazdıklarını kanıtlamak için, burada, Yahudi bankacı ailesinin kişisel biyografisini yazan kişinin kamuya açık açıklamasını aktaracağım. Rothschild'ler.

Geçen yüzyılın eşsiz bir tarihi yayınından alıntı yapıyorum "Yahudilere yönelik gerçek suçlamalardan biri, suçluluklarının derinliğini gösteriyor" (kısaltılmış).
Bizden nefret ediyorsun. Çünkü bizden neden nefret edebileceğinizi hissediyorsunuz ama bilmiyorsunuz. Şüpheler ve tahminler dışında bize karşı hiçbir gerçek bilginiz bile yok.
Yahudi'den, sandığınız gibi İsa'yı çarmıha gerdiği için değil, Yahudi onu doğurduğu için nefret ediyorsunuz. Bizimle asıl kavganız, Hıristiyanlığı reddettiğimiz için değil, onu size dayattığımız için!
Bize yönelik karışık ve çelişkili suçlamalarınız olayların gerçek anlamı ile örtüşmemektedir. Bizi Rusya'da devrimi yapanın biz olduğumuzu suçluyorsunuz. Bunun doğru olduğunu varsayalım. Peki ya bu? Tarsuslu Yahudi “Aziz” Paul'un Antik Roma'da yaptıklarıyla karşılaştırıldığında Rus devrimi sadece bir sokak kavgasından ibarettir.
Beceriksiz bir Rus (S. Nilus) bir kitap basıyor ve ona "Siyon Büyüklerinin Protokolleri" adını veriyor, bu da Birinci Dünya Savaşı'nı bizim düzenlediğimizi kanıtlıyor. Bu kitaba inanıyor musun? İyi. Bu nedenle, sakinleşebilmeniz için onun "protokollerinin" her birini imzalayacağız - o gerçek, özgün. Peki tarihte bizi suçladığınız tüm komploların sebebinin biz olduğumuz gerçeğinden ne sonuç çıkar? Elinizde suçlarımızın tam bir listesi olmasına rağmen, bizi bunun için adalet önüne çıkarmaya, hele cezalandırmaya bile cesaretiniz yok.
Yahudi komploları hakkında konuşacak kadar ciddiyseniz, dikkatinizi konuşmaya değer bir konuya çekebilir miyim?
Bizi tüm uygarlığınızı Yahudi İncili aracılığıyla kontrol etmekle kolayca suçlayabiliyorken, kamuoyunun Yahudi bankacılar, gazete ve film oligarkları tarafından kontrol altına alındığına dair söz israfının ne anlamı var?
Suçluluğumuzun derinliğini henüz bilmiyorsunuz. Her yere giriyor, her yerde kavga çıkarıyoruz, her yerde ganimeti alıp kaçıyoruz. Her şeyi çarpıtıyoruz. Doğal dünyanızı, fikirlerinizi, amacınızı alıp hepsini karıştırıp çarpıttık. Sadece Birinci Dünya Savaşı'nın değil, tüm savaşlarınızın başındaydık; sadece Rus değil, tarihteki tüm devrimleriniz. Tüm kişisel ve kamusal işlerinize uyumsuzluk, çekişme, kafa karışıklığı ve depresyon getirdik. Ve biz hala bunu yapıyoruz. Peki bunu daha ne kadar sürdüreceğimizi kim söyleyebilir?
Biraz geriye bakın ve ne olduğunu görün. On dokuz yüzyıl önce siz masum, özgür, doğal bir pagan ırkıydınız. Tanrılarınıza dua ettiniz: havanın ruhlarına, akan derelere ve ormana. Çıplak bir vücut görünce kızarmadın. Savaş alanından, muharebeden ve mücadele ruhundan çok memnundunuz. Savaş sisteminizin bir kurumuydu. Doğa Ana'nın yamaçlarında ve vadilerinde yaşayarak doğa biliminin ve felsefenin temellerini attınız. Sosyal vicdanların ve insan eşitliğine dair duygusal soruların gölgelemediği, sağlıklı, asil bir kültürünüz vardı. Biz olmasaydık kim bilir sizi ne kadar güzel ve pembe bir gelecek bekliyordu.
Ama seni yalnız bırakmadık. Sizi avucumuzun altına aldık, inşa ettiğiniz tüm muhteşem yapınızı yıktık ve tüm tarihinizi geriye döndürdük.
Hiçbir imparatorluğunuzun Asya'yı veya Afrika'yı fethetmediği gibi biz de sizi fethettik. Ve bunu ordular olmadan, kurşunlar olmadan, kan olmadan, büyük şoklar olmadan, kaba kuvvet olmadan başardık. Bunu ancak ruhumuzun yardımıyla, fikirlerimizin yardımıyla, propagandamızın yardımıyla yaptık.
Sizi bu dünyadaki misyonumuzun gönüllü ve bilinçsiz taşıyıcıları, Dünyadaki barbar ırkların ve sayısız doğmamış nesillerin habercileri yaptık. Sizi nasıl kullandığımızı net bir şekilde anlamadan, ırksal geleneğimizin ve kültürümüzün temsilcileri haline geldiniz ve İncilimizi dünyanın her köşesine taşıdınız.
Kabile yasalarımız ahlaki kurallarınızın temeli haline geldi. Kabile yasalarımız tüm anayasalarınızın ve yasalarınızın temeli haline geldi.
Efsanelerimiz ve mitlerimiz, bebeklerinize söylediğiniz gerçekler haline geldi.
Şairlerimiz tüm dua kitaplarınızı ve kitaplarınızı besteledi. Bizim ulusal İsrail tarihimiz, sizin kendi tarihinizin temeli haline geldi. Krallarımız, devlet adamlarımız, savaşçılarımız, peygamberlerimiz sizin de kahramanlarınız oldu. Minik kadim ülkemiz sizin “Kutsal Topraklarınız” oldu!
Mitolojimiz sizin Kutsal Kitabınız haline geldi!
Halkımızın düşünce ve fikirleri geleneklerinizle o kadar iç içe geçmiş ki, ırk mirasımıza aşina olmayan bir insanı eğitimli saymazsınız.
Yahudi zanaatkarlar ve balıkçılar, ikonlarınızın ve kiliselerinizin sayısız yüzleriyle tapındığınız ruhani öğretmenleriniz ve “azizleriniz”dir. Yahudi kadın sizin annelik idealinizdir - "Tanrı'nın Annesi". Ve Yahudi asi, dini ibadetinizin merkezi figürüdür. Tanrılarınızı yok ettik, tüm ırksal özelliklerinizi atıp yerine kendi geleneklerimize göre Tanrı'yı ​​koyduk. Tarihteki hiçbir fetih, bizim sizi ne kadar tamamen fethettiğimizle uzaktan yakından karşılaştırılamaz.
Bizden nefret etmeniz şaşırtıcı mı? Sizin yerinizde olsaydık, tüm kalbimizle bizden sizden çok daha fazla nefret ederdik. İlerlemenize bir stopkok yerleştirdik. Biz size, nefsinize aykırı olduğu için yutamayacağınız, sindiremeyeceğiniz ve sonuç olarak hastalıklı bir durumda olan, size yabancı bir “kitap” (İncil) ve size yabancı bir iman verdik. ve sonuç olarak ruhumuzu ne tamamen kabul edemezsiniz, ne de öldürebilirsiniz ve bölünmüş kişilik - şizofreni durumundasınız.
Elbette Hıristiyan öğretilerimizi hiçbir zaman tam olarak kabul etmediniz. Kalplerinizde pagan olarak kalıyorsunuz. Savaşı ve doğayı seviyorsunuz. Hala güzel insan vücuduna hayransın. Ve sizin toplumsal vicdanınız, tüm demokrasiye ve tüm toplumsal devrimlere rağmen hâlâ olgunlaşmamış. Biz basitçe ruhunuzu böldük, dürtülerinizi karıştırdık, arzularınızı felce uğrattık ve bunun sonucunda şizofreniye yakalandınız. Bir savaşın ortasında aniden diz çöker ve size diğer yanağınızı dönmenizi, kötülüğe şiddetle karşı çıkmamanızı emredene, “Ne mutlu barışı getirenlere” diyene dua edersiniz.
İnanılmaz görünüyor ama siz Hıristiyanlar dininizin nereden geldiği, nereden ve nasıl geldiği hakkında hiçbir fikriniz yok? Tarihçileriniz size söylemiyor. İncilinizin bir parçası olan bu konuyla ilgili kitapları papağan gibi tekrarlıyorsunuz ama derinlemesine araştırmıyorsunuz. Sizin için Hıristiyanlığın ortaya çıkışı, o zamanın diğer olaylarından mantıksal olarak çıkan tarihi bir olay değil, Yahudi ilahi kehanetinin küçük değişikliklerle gerçekleşmesidir.
Yahudi Yahudiye'nin sürekli savaşlar yürüttüğü Büyük Yahudi Olmayan Medeniyeti ve Büyük Yahudi Olmayan İmparatorluğunu yok ettiğini nerede görüyorsunuz? Hıristiyanlığın Avrupa'yı bin yıl boyunca barbarlığa ve karanlığa sürüklediğini nereden görüyorsunuz?
Eğer bir Yahudi komplosu arayan bir Yahudi aleyhtarı olsaydım, Yahudi dininin nasıl Yahudi olmayanların dini haline geldiği gerçeğini yorumlayarak işimi yapardım."
Marc Eli Yıkım, 1928 (Çeviri: Prof. A.P. Stoleshnikov. “Yahudilere yönelik gerçek suçlamalar, bunlardan biri suçluluklarının derinliğini gösteriyor” (kısaltılmış) makalesinden alıntı yapılıyor. Yazar, Amerikalı bir gazeteci, Rothschild ailesinin kişisel biyografi yazarıdır.